İYİ MÜSLÜMAN OLMANIN KURALLARI
VEYA
KUR'AN'DAN İSLÂM'I YAŞAMANIN YOLLARI - 4
ÂYETLERDEN ÇIKARDIĞIMIZ ESASLAR İLE DEVÂM EDİYORUZ:
38 - KASTEN VEYÂ NEFSİNE UYARAK BİRİSİNİ ÖLDÜRMEKTEN KAÇINMAK.
İLGİLİ ÂYET :
- "BİRBİRİNİZİN KANINI DÖKMEYİN.
BİRBİRİNİZİ YURTLARINDAN ÇIKARTMAYIN!"
(BAKARA SÛRESİ , 84. ÂYET)
- "KİM BİR MÜMİNİ KASTEN ÖLDÜRÜRSE,
CEZÂSI, İÇİNDE TEMELLİ KALACAĞI CEHENNEMDİR."
(NİSÂ SÛRESİ , 93. ÂYET)
- "NEFSİNE UYARAK (MÜSLÜMAN) KARDEŞİNİ ÖLDÜREN
DÜNYÂ VE ÂHIRETTE KAYBETMİŞTİR."
(MÂİDE SÛRESİ , 29. ÂYET)
- "KİM (MÜSLİM-GAYRIMÜSLİM) BİR KİMSEYİ ÖLDÜRÜRSE,
BÜTÜN İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR."
(MÂİDE SÛRESİ , 32. ÂYET)
YUKARIDA SAVAŞ SIRASINDA, CİHAD ESNASINDA, BİR SALDIRIYA UĞRANILDIĞI ZAMAN ÖLDÜRMENİN MUBAH OLDUĞUNU BELİRTTİK... ANCAK BUNUN DIŞINDA ADAM ÖLDÜRMENİN, KAN DÖKMENİN ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAH OLDUĞUNU BİLMEMİZ VE BÖYLE BİR DAVRANIŞTAN KAÇINMAK, DÂİMA ÖFKEMİZE HÂKİM OLMAK GEREKİR. BU HUSUS TEVRAT'TA 6. EMİR OLARAK YER ALIR:
"KATLETMİYECEKSİN!" (TESNİYE , 5. BÂB , 17. ÂYET) İNCİL'DE ÇEŞİTLİ YERLERDE GEÇER: "KATLETMİYECEKSİN!" (MATTA , 19. BÂB , 18. ÂYET / MARKOS , 10. BÂB ,
19. ÂYET / LUKA , 18. BÂB , 20. ÂYET ..."ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR.)
PEYGAMBERİMİZ BİR TAVAF ESNÂSINDA KÂBE'Yİ GÖSTEREREK :
"BU ALLAH'IN EVİDİR, KUTSALDIR, AZİZDİR, YÜCEDİR.
FAKAT ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ,
SİZİN ONUR, ŞEREF VE KANINIZ (CANINIZ) ONDAN DAHA YÜCEDİR!"
NEYMİŞ?.. BİR İNSANIN CANI KÂBE'DEN DAHA YÜCEYMİŞ!.. BİR İNSANI ÖLDÜRMEK
KÂBE'Yİ YIKMAYA DENKMİŞ!..
ASLINDA ADAM ÖLDÜRMEK ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAH OLDUĞU İÇİN, DAHA ÖNCE ZİKRETMEMİZ GEREKİRDİ, AMA ÂYETLERİ AÇIKLARKEN ARAYA DİĞER HUSUSLAR GİRDİ.
MAALESEF ÜLKEMİZDE KAFASI KIZAN ADAM ÖLDÜRÜYOR!.. KÜFÜR ETTİ DİYE, HATTÂ TIRAFİKTE YOL VERMEDİ DİYE ADAM ÖLDÜRENLER Mİ İSTERSİNİZ,
KARISI BARIŞMADI DİYE, VEYÂ BOŞADIĞI KARISI BAŞKASIYLA EVLENDİ DİYE KADINI VE YAKINLARINI ÖLDÜRENLERİ Mİ?.. BUNLARIN HİÇ BİRİ ÖLÜMÜ HAKETMİYOR. DOLAYISİYLE HAKSIZ YERE BİR TEK ADAM ÖLDÜREN BÜTÜN İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİBİ BÜYÜK BİR GÜNAH İŞLEMİŞ OLUYOR!.. DÜNYÂ VE ÂHİRETTE HER ŞEYİNİ KAYBEDİYOR! CEHENNEMDE EBEDİYYEN AZAP ÇEKMEYE MAHKÛM OLUYOR!..
EY HACILAR, HOCALAR!..
CÂMİ VAAZLARINDA, HUTBELERDE, RADYO-TELEVİZYON SOHBETLERİNDE BU KONUYU ÖYLE İŞLEYİN Kİ, İNSANLAR BİR SİNEK BİLE ÖLDÜRÜRKEN TEREDDÜT ETSİNLER, "HAKSIZ MIYIM?" DİYE!..
İKİNCİ HUSUS, SON ÂYETTEKİ HAKSIZ YERE, KASTEN BİR YAKINI ÖLDÜRÜLMÜŞ OLANIN DURUMU İLE İLGİLİ... BU DA BİZİ "KISAS" KONUSUNA GETİRİYOR.
39 - KISAS YAPMAK, HAKSIZ YERE BİR YAKININI KAYBEDENLER İÇİN,
DEVLET'TEN KISAS VE CAN BEDELİ TALEP ETMEK; ANCAK KAN DÂVÂSI GÜTMEMEK, KAATİL YERİNE BAŞKASININ CANINI ALMA YOLUNA GİTMEMEK.
İLGİLİ ÂYET:
- "ALLAH'IN (SİZE) HARAM KILDIĞI BİR CANI ÖLDÜRMEYİN!..
MEĞER Kİ HAK İLE OLSUN...
KİM MAZLÛM OLARAK ÖLDÜRÜLÜRSE,
VELİSİNE BİR TASALLUT HAKKI VERMİŞİZDİR...
FAKAT O DA ARTIK KATİLDE AŞIRIYA GİTMESİN!..
ZİRÂ YARDIM GÖRMÜŞ BULUNUYOR."
(İSRÂ SÛRESİ , 33. ÂYET) .
KISAS, "BİR HAK İHLÂLİNE AYNIYLE MUKABELE ETMEK"TİR Kİ, "MUKABELE-İ BİLMİSİL" OLARAK BİLİNİR. DİPLOMASİYE BİLE "MÜTEKABİLİYET ESASI" OLARAK GİRMİŞTİR. HAK ARAMANIN EN UYGUN YOLUDUR, ZÂTEN BAŞKASI DA YOKTUR!.. MESELÂ, SARHOŞ BİR ŞOFÖRÜN HIZLI GİDERKEN ÇARPIP ÖLDÜRDÜĞÜ ADAMIN KAYBOLAN CANI, VE ARKASINDA BIRAKTIĞI DUL EŞİ, YETİM ÇOCUKLARI VARDIR. ŞİMDİ BU HERİFİ 15 YIL HAPSE ATMANIN O MAĞDUR ÂİLE İÇİN DEĞERİ NEDİR Kİ?.. BELKİ BİRAZ YÜREKLERİ SOĞUR AMA, İÇİNE DÜŞTÜKLERİ SIKINTIYA ÇÂRE OLMAZ. GEÇİM DERTLERİNİ HALLETMEZ. YÜCE ALLAH DİYOR Kİ:
- "SİZE SALDIRI VE TECÂVÜZDE BULUNANA,
YAPTIĞI TECÂVÜZ VE ZİYÂNIN AYNIYLA
VE MİKTARINCA KARŞILIK VERİN.
NEFSE NEFS (CANA CAN),
GÖZE GÖZ, BURUNA BURUN,
KULAĞA KULAK, DİŞE DİŞ,
VE TÜM YARALAMALARDA AYNEN KISAS!
KİM BU HAKKINI BİR BAĞIŞ OLARAK
KARŞI TARAFA BIRAKIRSA,
BU YAPTIĞI ONUN İÇİN
BİR KEFFARET OLUR."
(BAKARA SÛRESİ , 194. ÂYET)
- "EĞER (ZÂLİME) AZÂBEDERSENİZ,
SİZE YAPILAN AZAP KADAR AZÂBEDİNİZ.
AMA (BAĞIŞLAR) SABREDERSENİZ,
ANDOLSUN Kİ, O SABREDENLER İÇİN DAHA İYİDİR."
(NAHL SÛRESİ , 126. ÂYET)
- "KÖTÜLÜĞÜN CEZÂSI, YAPILAN KÖTÜLÜK KADARDIR.
AMA AFFEDEN, BARIŞAN BİRİNİN MÜKÂFATINI ALLAH VERİR."
DOĞRUSU ALLAH ZÂLİMLERİ SEVMEZ."
(ŞÛRA SÛRESİ , 40. ÂYET)
- "HÜR İLE HÜR, KÖLE İLE KÖLE,
KADIN İLE KADIN KISAS OLUNUR.
FAKAT KAATİL, ÖLDÜRÜLENİN KARDEŞİNDEN
UFAK BİR AFİV GÖRÜRSE (KISAS KALKAR).
O VAKİT VELİNİN ÖRFE UYMASI, KAATİLİN DE
(DİYET) BORCUNU GÜZELLİKLE ÖDEMESİ GEREKİR.
BU RABBİNDEN SİZE BİR HAFİFLETME VE RAHMETTİR.
KİM SONRA GENE ÇEKİŞİR VE (HAKKINI) TECÂVÜZ EDERSE,
ARTIK ONA ELÎM BİR AZAP VARDIR."
(BAKARA SÛRESİ , 178. ÂYET)
- "AKIL VE GÖNÜL SÂHİPLERİ İÇİN
KISASTA HAYAT VARDIR.
VE KISASIN EMREDİLMESİ,
SAKINIP KORUNMAYI SAĞLAMAK İÇİNDİR."
(BAKARA SÛRESİ , 179. ÂYET)
ASLINDA KISAS TEVRAT'TA OLDUĞU İÇİN (ÇIKIŞ , 21. BÂB , 23-25. ÂYETLER ...
"ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR.) YAHUDİ HUKUKUNDA DA, TEVRAT'I KABUL EDEN HIRİSTİYANLIKTA DA VARDIR, AMA UYGULANMAZ!..
NE DEMEK İSTEDİĞİMİZ ANLAŞILSIN DİYE, KISAS LİSTESİNE ŞÖYLE DEVAM EDEBİLİRİZ: KÜFÜRE KÜFÜR, TOKATA TOKAT, TEKMEYE TEKME...
YÂNİ, HİÇ KİMSENİN "BANA KÜFRETTİ," DİYE BIÇAĞI ÇEKİP KARŞISINDAKİ ÖLDÜRME HAKKI YOKTUR!.. YA KÜFÜRLE KARŞILIK VERİRSİN, YA DA
BAĞIŞLARSIN GİDER!..
BOSTANINA İNEK GİRDİ, İKİ OT YEDİ DİYE İNEĞİ VEYÂ SÂHİBİNİ ÖLDÜREN NE BÜYÜK GÜNAHA GİRER, BİR BİLSENİZ!.. YENİLEN OTUN VEYÂ TAHRİP OLAN BOSTANIN KISASI, O TAHRİBATIN BEDELİDİR.
TOP OYNARKEN CAM KIRAN ÇOCUĞUN CEZÂSI, CAMI ÖDEMEK, YENİSİNİ TAKTIRMAKTIR. KAFASINI KIRMAK DEĞİL!..
“BUNA DELİLİN NE?" DİYE SORARSANIZ ŞU KISSAYI MİSÂL VERİRİZ:
BİR GÜN HALİFE-İ MÜSLİMÎN HAZRET-İ ALİ, YOLDA YÜRÜRKEN KARŞISINA
BİR HÂRİCÎ DİKİLMİŞ VE KÜFÜR ETMİŞ... MÂLÛM, HÂRİCÎLER NE ALİ'Yİ, NE MUAVİYE'Yİ HALİFE OLARAK TANIRLAR, ONLAR ÖLDÜRÜLÜP, BAŞKA BİRİNİN HALİFE SEÇİLMESİNİ İSTERLERDİ... İŞTE BÖYLE DÜŞÜNEN BİR HÂRİCÎ HALİFEYE KÜFÜR EDİNCE, HAZRET-İ ALİ'NİN ADAMLARI KILIÇLARINI ÇEKİP ADAMI ÖLDÜRMEK İSTEMİŞLER. HAZRET-İ ALİ ONLARI DURDURMUŞ VE ŞU MEŞHUR TEFSİRİ GETİRMİŞ KISAS ÂYETİNE:
- "DURUN!.. KÜFRÜN KARŞITI KÜFÜRDÜR.
YA AYNEN KÜFREDERSİN,
YA DA BAĞIŞLARSIN, GİDER!"
ULUSLARARASI HUKUKTA VE DİPLOMASİDE KISAS, "MÜTEKAABİLİYET ESÂSI" OLARAK MUTLAKA UYGULANMALIDIR... VİZE KOYAN ÜLKEYE SEN DE VİZE KOYARSIN... SINIR KAPATANA SEN DE SINIRINI KAPATIRSIN... GÜMRÜKTE ÜST-BAŞ ARAYANIN SEN DE ÜSTÜNÜ BAŞINI ARARSIN... SENİ ODASINDA KARŞILAYAN DEVLET BAŞKANINI, SEN DE HAVAALANINDA DEĞİL; ODANDA KARŞILARSIN!.. BÖYLE YAPMAZSAN, KENDİNİ KÜÇÜK DÜŞÜRMÜŞ OLURSUN!
BÂZISI ŞEYTANIN KÖLESİ OLMUŞTUR. YAPTIĞI ZÛLME KARŞI GÖRDÜĞÜ CEZÂYI HAZMEDEMEZ. KENDİSİNİ DÂVÂ EDENE, HATTÂ CEZÂLANDIRAN HÂKİME, İFÂDE VEREN ŞÂHİDE KİN GÜDER. HAPİSTEN ÇIKINCA GİDİP ONLARI ÖLDÜRMEKLE TEHDİT EDER. VEYÂ BU HERİFİN AKRABALARI, YAKINLARI HAKSIZ YERE İŞE KARIŞIR, SÖZÜMONA SUÇLUYA VEFÂ GÖSTERİP ŞÂHİDİ DÖVERLER... YÜCE
ALLAH BÖYLELERİNE KARŞI HAKLIYA GÜVENCE VERMİŞ:
- "KİM KENDİSİNE YAPILAN CEZÂNIN DENGİYLE CEZÂ VERİR DE,
SONRA KENDİSİNE SALDIRILIRSA,
ELBETTE ALLAH ONA YARDIM EDER."
(HAC SÛRESİ , 60. ÂYET)
BU ÂYETLERDEN ŞUNU ANLIYORUZ : KISAS TOPLUM DÜZENİ İÇİN ŞARTTIR. "KISASTA HAYAT VARDIR" İFÂDESİ, İNSANLARIN ÖLDÜRÜLMESİNİ ÖNLEMEDE
"EN TESİRLİ YOLDUR" ANLAMINA GELİR... HA, İDÂM CEZASINI KALDIRIRSANIZ,
NE OLUR?.. ŞİMDİKİ GİBİ ÖNÜNE GELEN, AKLINA ESEN ADAM ÖLDÜRMEYE BAŞLAR. MAĞDUR ÂİLELER DE DEVLETİN SAĞLAMADIĞI ADÂLETİ KENDİLERİ YERİNE GETİRMEYE KALKINCA, KAN DÂVÂLARI ARTAR, DAHA ÇOK CAN KAYBI OLUR. ONUN İÇİN BİZ, "İDÂM CEZÂSINI KALDIRMAK, MÂSUMLARI İDÂMA MAHKÛM ETMEKTİR," DERİZ!.. KUR'AN HÜKÜMLERİNE ZIT KAANUN ÇIKARANLARI DA LÂNETLER, "ALLAH ONLARI CEHENNEMİN EN DERİN ÇUKURLARINDA AĞIRLASIN!" DERİZ.
YÜCE ALLAH, CEZÂYI BELİRTMİŞ AMA ARKASINDAN DA AFFETMEYİ, DİYETİ, CAN BEDELİNİ, HER UZVUN BİR DİYET (CEZÂ) KARŞILIĞI BAGIŞLANABİLECEĞİ ESASINI GETİRMİŞ. BÖYLE DAVRANIP BAĞIŞLAYANIN KEFFARET (KENDİ GÜNAHLARINDAN BAĞIŞLANMA SEBEBİ) ÖDEMİŞ OLACAĞI DA EKLENMİŞ. YÂNİ, KISASI "ÇAĞ DIŞI" VEYÂ "VAHŞİ" BİR UYGULAMA OLARAK GÖSTERMEK, SON DERECE YANLIŞTIR. KALDI Kİ, İNSAN BEDENİ ÜZERİNE BİRE BİR KISAS ANCAK KASTEN VE HAKSIZ
YERE BİR ZARAR VERİLDİĞİ TAKDİRDE UYGULANIR. KAZÂEN VEYÂ YANLIŞLIKLA VERİLEN ZARARDA DİYET ŞARTTIR.
- "KİM Kİ BİR MÜMİNİ YANLIŞLIKLA KATLEDERSE,
BİR MÜMİN KULU AZÂT ETMESİ,
VE MAKTÛLÜN VÂRİSLERİNE TESLİM EDİLECEK
BİR DİYET VERMESİ LÂZIMDIR.
MEĞER Kİ O VÂRİSLER (DİYETİ)
KAATİLE SADAKA OLARAK BAĞIŞLAMIŞ OLSUNLAR.
... KİM (DİYET ÖDEMEYE) KUDRETİ OLMAZ,
(VEYÂ AZÂT EDECEK KUL) BULAMAZSA,
İKİ AY ARALIKSIZ ORUÇ TUTMASI İCÂBEDER.
İŞBU HÜKÜM ALLAH TARAFINDAN
TÖVBESİNİN KABÛLÜ İÇİNDİR.
ALLAH ALÎM VE HAKÎMDİR."
(NİSÂ SÛRESİ, 92. ÂYET)
GELELİM, YUKARIDAKİ SARHOŞ HERİFİN KIYDIĞI CANA... KENDİ CANINI KURTARMAK İÇİN, KIYDIĞI CANA MUKABİL "CAN BEDELİ" OLARAK O ÂİLENİN GEÇİMİ, ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNİ SAĞLAYACAK BİR MİKTÂRI ÖDEMESİ GEREKİR.
ELİN, KOLUN, GÖZÜN, KULAĞIN, BACAĞIN, DALAĞIN HER BİRİNİN HAYÂTÎ ÖNEMİ NİSBETİNDE BİR BEDELİ VARDIR, MAĞDURA ÖDENMESİ GEREKİR. YÂNİ, KISASTA MUTLAKA "GÖZ ÇIKARANIN GÖZÜ ÇIKARILIR" DİYE BİR DURUM YOKTUR. DİYET VARDIR... FAKİHLER DİŞLERİN KAYBINDA HER BİRİ İÇİN BEŞ DEVE, EL VE AYAK PARMAKLARININ KAYBINDA HER BİRİ İÇİN ON DEVE, BURUN, DİL, GÖZ, DUDAKLAR, KAŞLAR VE ERKEKLİK ORGANI İÇİN TAM DİYET, ADAM ÖLDÜRMEYE YÜZ DEVE DİYET KOYMUŞLARDIR. KULAK, KOL, BACAK, BÖBREK, DALAK KAYBI İÇİN DE DİYET BELİRLENİR... 100 DEVE, 200 SIĞIR, 1000 KOYUN KARŞILIĞI İDİ.
ŞİMDİ DAHA FARKLI OLABİLİR. 1000 KOYUN İSE 1000 CUMHURİYET ALTINI, VEYÂ 300.000 DOLARDIR. (2012 RAKAMLARI)...
(PEK ÇOK KONUDA YANLIŞ YOLDADIR AMA,) SUUDİ ARABİSTAN'DA "CAN BEDELİ" UYGULAMASINDAN DOLAYI ÇARPILMIŞ ARABA ÇOK GÖRÜRSÜNÜZ, LÂKİN İNSANA ÇARPMA HEMEN HEMEN YOK GİBİDİR. ARAB'IN ÖDÜ KOPAR BİRİSİNE VURMAYA!.. BİZİM ÜLKEMİZDE DE DÂVÂDAN VE KAN DÂVÂSINDAN VAZGEÇİRMEK İÇİN HALK ARASINDA "CAN BEDELİ, KAN BEDELİ" UYGULANIR... NE YAPSIN VATANDAŞ, BAŞTAKİLER GAVUR HUKUKUNU BENİMSEYİNCE, ONLAR DA İSLÂM'I KENDİ BAŞLARINA YÜRÜTMEYE ÇALIŞIRLAR!
BU "KISAS" ANLAYIŞI OKULLARDA, DİN DERSLERİNDE MUTLAKA OKUTULMALIDIR. SÂDECE BU KURALI ÖĞRENMEK BİLE TIRAFİKTE, SOKAKTA KÜFÜRDEN DOLAYI ÇIKAN KAVGA VE CİNÂYETLERİ NE KADAR ÖNLER, TAHMİN EDEBİLİYOR MUSUNUZ?.. VE "DİYET"İN İNSANLARIN MAĞDURİYETİNİ NASIL GİDERECEĞİNİ, HAPİSHÂNELERİN NASIL BOŞALACAĞINI, İNTİKAM DUYGUSU İLE İŞLENEN CİNÂYETLERİN NASIL AZALACAĞINI GÖREBİLİYOR MUSUNUZ?
40 - İNTİHAR ETMEMEK!.. (VATAN MÜDAFAASI, DİNİNİ, IRZINI, CANINI,
AİLEYİ KORUMANIN DIŞINDA) HAYATINI TEHLİKEYE ATACAK BİR İŞE KALKIŞMAMAK, TEHLİKELİ SPORLARA, VEYA RİSKLİ YARIŞLARA
KALKIŞMAMAK, HIZLI ARABA BİLE SÜRMEMEK!..
ŞAŞIRDINIZ, DEĞİL Mİ?.. HERKES BÜTÜN DİNLERDE BAŞKASINI ÖLDÜRMEK KADAR, KENDİ ÖLDÜRMENİN, YÂNİ İNTİHARIN HARAM VE GÜNAH OLDUĞUNU BİLİR!.. AMA İŞ ORADA BİTMEZ!.. YÜCE ALLAH DİYOR Kİ:
- "EY İMAN EDENLER!... KENDİ KENDİNİZİ ÖLDÜRMEYİN!.
(YAHUT KATLİ GEREKTİREN ŞEYİ İRTİKAPLA, KENDİNİZİ ÖLDÜRTMEYİN!)
(VEYA NEFSİNİZİ TEHLİKEYE KOYARAK ÖLDÜRMEYİN!..)
ŞÜPHE YOK Kİ ALLAH SİZİ ÇOK ESİRGEYİCİDİR."
(NİSÂ SÛRESİ , 29. ÂYET)
ŞİMDİ BİR KERE DAHA DİKKATLE, VE YAVAŞ YAVAŞ OKUYUN!.. "KENDİNİZİ ÖLDÜRMEYİN" KISMI AÇIK, "İNTİHAR ETMEYİN" DEMEK... YA SONRASI???
BU ÂYET MÂNÂ İTİBÂRİYLE AYNI ZAMANDA "ÖLÜMÜNÜZE YOL AÇACAK BİR DAVRANIŞTA BULUNARAK, BİR SUÇ İŞLEYEREK KENDİNİZİ ÖLDÜRTMEYİN" DİYOR!.. YANİ, BİR ÜLKEDE KIZ KAÇIRANLARI ÖLDÜRÜYORLARSA, O HAREKETE KALKIŞMAYIN Kİ, SİZİ ÖLDÜRMESİNLER!.. GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, BU DA İNTİHAR KADAR HARAM VE GÜNAH!..
SONUNCU KISIM DA ÇOK MÜHİM... "CANINIZI TEHLİKEYE ATAN DAVRANIŞLARDA BULUNMAYIN!" İHTARI YAPILMIŞ,. YANİ GEREKSİZ YERE "BEN BU TEPEDEN ATLARIM" DİYE İDDİAYA GİRMEYİN, "BEN KAZA YAPMAM" DEYİP, AŞIRI HIZLA ARABA SÜRMEYİN!.. "KİM DAHA FAZLA BAKLAVA YİYECEK?" GİBİ SAÇMA VE FAKİRLERE HAKAARET TEŞKİL EDEN YARIŞMALARA KATILIP, OBURLUKTAN ÇATLAMAYIN!..
BU YÜZDEN BÜTÜN TEHLİKELİ SPORLAR, OTOMOBİL, MOTOSİKLET, DENİZ MOTORU YARIŞLARI BİZCE CÂİZ DEĞİLDİR! İNSANLIĞA, TOPLUMA BİR FAYDASI
DA YOKTUR!..
ZATEN BİZ, HIZ LİMİTİNİN SAATTE 120 KM. OLDUĞU BİR ÜLKEDE, NEDEN 280 KM. HIZLA GİDEN OTOMOBİLLER İMÂL EDİLDİĞİNİ DE ANLAMIŞ DEĞİLİZ!.. İNSANLARA "HIZ YAPTIN!" DİYE CEZA VERECEĞİNE, OTOMOBİLLERİN HIZINI KESSENE, OTOMOBİL ÜRETİCİLERİNİ DENETİME ALSANA, BE ADAM!..
YİNE HIZLI OTOMOBİL SÜRMENİN SUÇ OLDUĞU BİR DÜNYÂDA, NİYE OTOMOBİL, MOTOSİKLET, DENİZ MOTORU YARIŞLARI YAPILIR, ANLAMIYORUZ! BUNLAR HEP GENÇLERİ HIZA HEVESLENDİRİYOR, SUÇA TEŞVİK EDİYOR, TIRAFİK KAZÂLARI
İLE BİRLİKTE CAN VE MAL KAYBINI ARTIYOR!
AYNI ŞEKİLDE; ESAS İŞLERİNİ, KAMU HİZMETLERİNİ BIRAKIP TA, BU TARZ SAÇMA SAPAN YARIŞMALAR DÜZENLEYEN YÖNETİCİLER DE, SUÇLUDUR!.. BÖYLE BİR YARIŞMADA BİRİSİ ÖLÜRSE, ADAM ÖLDÜRMÜŞ GİBİ SUÇLU OLURLAR!
YERİ GELMİŞKEN SÖYLEYELİM: BİZ ZÂTEN RAKİPLİ SPOR FAALİYETLERİ İLE MÜSABAKALARA MUHALİFİZ. GENELDE ONLARI YARARSIZ GÖRÜRÜZ, MÜMKÜN OLDUĞU KADAR KAÇINILMASI İCABETTİĞİNE İNANIRIZ....
SPOR İNSANI DAHA SAĞLIKLI YAPAR, YAPMALIDIR. HELE YOGA GİBİ DOĞU SPORLARI, MÂNEVÎ YÖNLERİ DE OLDUĞU İÇİN, İNSANI OLGUNLAŞTIRIR... AMA YARIŞMALI SPORLAR İNSAN NEFSİNİ, KÖTÜ DUYGULARI BESLER. KİN, KISKANÇLIK, HASET, ÇEKEMEMEZLİK GİBİ HİSLER DAHA DA GÜÇLENİR. FUTBOL MAÇLARINDA TARAFTARLARIN HİÇ TANIMADIKLARI İNSANLARA DÖNER BIÇAKLARI İLE SALDIRMALARI, İŞTE BU DUYGULARIN GÖNLÜMÜZÜ KARARTMASINDAN DOLAYIDIR... HEM OLAĞANÜSTÜ HAREKETLER YAPIP, HEM DE YARIŞMAYANLAR KİMLERDİR, BİLİYOR MUSUNUZ?.. SİRK SANATÇILARI!.. ONLAR SÂDECE KENDİLERİNİ AŞMAYA ÇALIŞIRLAR...
ŞARKI, HALK OYUNU, ŞİİR, VESÂİRE YARIŞMALARI DÜZENLEMENİN DE BİR ANLAMI YOKTUR. BUNLAR BİRER FESTİVAL OLARAK YAPILMALI, HER KATILANA UFAK BİR ÖDÜL VERİLMELİ, GÖNÜLLER ALINMALIDIR... YOKSA ARALARINDAN BİRİNİ VEYÂ ÜÇÜNÜ SEÇİP, DİĞERLERİNİ AĞLATMAK; O KÜLTÜR FAALİYETİN ÖZÜNE AYKIRI DÜŞER.
İSLÂM'DA ANCAK İYİLİKTE YARIŞMA VARDIR. REKAABET ANCAK BU MÂNÂDADIR
EĞER BU DİLE GETİRDİĞİMİZ ŞEKİLLERDE ÖLÜRSENİZ, İNTİHAR ETMİŞ KADAR SUÇLU OLURSUNUZ!.. ÇÜNKÜ ALLAH BU ÜÇÜNÜ, AYNI ÂYETTE BİR ARADA, VE BİR TEK CÜMLE İLE BELİRTMİŞ!.. ELMALILI BU ÜÇ HUSUSU ÂYETİN TEFSİRİNDE BELİRTİRKEN, MEVÂKİB TEFSİRİ ÂYET MEALİNE ALMIŞTIR. NE YAZIK Kİ, GÖREN VE DİLE GETİREN HOCA SAYISI ÇOK AZDIR.
- "(NE KADAR SIKINTIDA OLURSANIZ OLUN,)
KENDİ HAYÂTINIZA SON VERMEYİN!
ALLAH SİZE KARŞI ÇOK MERHAMETLİDİR.
(MUTLAKA SİZE YARDIMCI OLACAKTIR.)
KİM BU İNTİHAR SUÇUNU,
DÜŞMANLIK VE ZULÛM HÂLİNDE İŞLERSE,
BİZ ONU CEHENNEME SALIVERECEĞİZ."
(NİSÂ SÛRESİ , 29-30. ÂYETLER)
YÜCE ALLAH BUGÜNLERİ ÇOK ÖNCEDEN DİLE GETİRMİŞ, KENDİSİNDEN BOŞANMAK İSTEYEN KARISINI ÖLDÜRÜP, SONRA İNTİHAR EDEN KİŞİYE, HEM
DE NİSÂ (KADIN) SÛRESİNDE HİTAP EDEREK, "KİM İNTİHAR SUÇUNU KARISINA ZULÜM HÂLİNDE İŞLERSE, BİZ ONU CEHENNEME SALIVERECEĞİZ," DİYE
UYARMIŞ!.. AMA ANLATAN YOK, ANLAYAN YOK!..
HAZRET-İ MUHAMMED (S.A.V.) İNTİHAR EDENLERİN CENÂZE NAMAZINI KILDIRIR, AMA KENDİ KILMAZDI.
YUKARDA DEDİK Kİ, İSLÂM'DA ANCAK İYİLİKTE YARIŞMA VARDIR. REKAABET ANCAK BU MÂNÂDADIR. KÖTÜLÜKTE YARIŞMA,VEYA KÖTÜLÜK GETİREN
YARIŞMA OLMAZ!.. BU DA BİR SONRAKİ ESASLA İLGİLİDİR AMA, ÂYETLERİ
ŞİMDİDEN VERELİM:
- "HERKESİN BİR YÖNETİ VARDIR, ORAYA YÖNELİR.
SİZ DE HAYDİ HAYIRLARA YÖNELİN!
HEP HAYIRA KOŞUN, YARIŞIN!"
(BAKARA SÛRESİ , 148. ÂYET)
- "RABLERİNİN AZAMETİNDEN KORKUP TİTREYENLER,
RABLERİNİN ÂYETLERİNE İNANANLAR,
RABLERİNE ORTAK KOŞMAYANLAR,
RABLERİNE DÖNECEKLERİ İÇİN
VERDİKLERİNİ KALPLERİ ÜRPEREREK VERENLER,
İŞTE BUNLAR, HAYIR İŞLERİNE KOŞUŞURLAR,
VE O UĞURDA ÖNE GEÇERLER."
(MÜ'MİNÛN SÛRESİ , 57-61. ÂYETLER)
41 - ALLAH'IN BİZİM İÇİN TÂYİN ETTİĞİ YOLU TESBİT EDİP, O YOLDA İLERLEMEK,
42 - O YOLDA HAYIR İŞLERİNDE KOŞUŞTURMAK, YARIŞMAK.
BU HUSUSLA İLGİLİ ÂYET:
- "SİZDEN HER BİRİNİZ İÇİN
BİR ŞERİAT VE BİR YOL BELİRLEMİŞİZDİR.
ALLAH İSTESEYDİ, HEPİNİZİ TEK BİR ÜMMET YAPARDI.
FAKAT SİZE VERDİĞİ İÇİNDE SINAMAK İSTEDİ.
ÖYLE İSE HAYIR İŞLERİNE KOŞUN."
(MÂİDE SÛRESİ , 48. ÂYET)
ŞER'İAT "SUYA VARILAN YOL"DUR. YÂNİ, HAKK'A GİDEN YOLDUR... ALLAH'IN İNDİRDİĞİ HAYAT TARZINA, HUKUK SİSTEMİNE "ŞER'İAT" DENİR... MİNHAC DA "KOLAY YOL" DEMEKTİR, ÂYETTE İKİSİ DE KULLANILMIŞTIR.
TARİK DE "YOL" DEMEKTİR, . TARİKAT İSE "YOLLAR" ANLAMINA GELİR. ŞER'İATTAN FARKI SUYUN KAYNAĞINA GÖTÜRMESİDİR. BU YÜZDEN HUKUK KAİDELERİNDEN DAHA ÇOK İLÂHİ ESASLARI HEDEF ALIR. HERKESE GÖRE DEĞİLDİR. İLERLEMEK İSTEYENLERİN HEPSİNE UYAN TEK BİR YOL DA YOKTUR. ŞER'İAT, İSLAM'IN DIŞ KABUĞU; TARİKAT İSE İÇİ, MEYVESİ'DİR... BİZ BURADA
ŞER'İ HÜKÜMLERİ VERİYORUZ. İÇE GİRMEDİK.
YUKARDAKİ ÂYET SON DERECE MÜHİM!.. BİR DEFA YOLU ALLAH'IN BELİRLEDİĞİNİ SÖYLÜYOR!.. İKİNCİSİ HER TOPLUMA AYRI BİR YOL ÇİZDİĞİNİ VURGULUYOR.
DEMEK Kİ, BÜTÜN DÜNYÂYI "HIRİSTİYAN BATI KÜLTÜRÜ", "HIRİSTİYAN BATI STANDARTLARI", "HIRİSTİYAN BATI ÂDETLERİ" ALTINDA TOPLAMA, "HIRİSTİYAN BATI DEĞERLERİ"Nİ BÜTÜN İNSANLARA KABUL ETTİRME ÇABASI YANLIŞTIR, BAŞARISIZLIĞA MAHKÛMDUR!.. ALLAH BİLE BÖYLE BİR ŞEYE KALKMAMIŞ!..
DEMEK Kİ, HERKESİN KENDİSİNE EN UYGUN OLAN YOLU BULMASI, DAHA DOĞRUSU TANRI'NIN KENDİSİNE HANGİ YOLU GÖSTERDİĞİNİ ANLAMAYA ÇALIŞMASI ŞARTTIR. BUNUN İÇİN DE DOĞDUĞU ÜLKEDEN, İÇİNE DOĞDUĞU ORTAMDAN İŞE BAŞLAMAK GEREKİR. TÜRKİYE'DE DOĞMUŞ BİR İNSANIN TÜRKLÜĞÜ, MÜSLÜMANLIĞI ANLAMADAN HİNT FELSEFESİNE, BUDİZME MERAK SARMASI ABESTİR. "ABES" DİYORUZ AMA; BİRAZ OKUMUŞ, BİRAZ DA ZENGİN OLMUŞLAR ARASINDA BÖYLE DAVRANMAK, GİTTİKÇE YAYGINLAŞMAKTADIR... ALLAH ŞAŞKINLARI HİDÂYETE ERDİRSİN!
YÜCE ALLAH AYRI YOLLARDAN AMACIN İMTİHAN OLDUĞUNU, İNSANLARIN İYİLİKTE YARIŞMASINI İSTEDİĞİNİ SÖYLÜYOR... BU YARIŞ BİR REKAABETTİR, ANCAK BU, BATI TARZI PİYÂSA REKAABETİNE BENZEMEZ!.. HAYIR İŞLERİNİ EN İYİ YAPMA YARIŞI VE REKAABETİDİR. RAKİBİ YOK ETME, EKARTE ETME, ALDATMA YOKTUR. HERKES KENDİ KULVARINDA EN İYİYE, EN HIZLI ŞEKİLDE KOŞMAYA ÇALIŞIR!..
- "ALLAH, SİZE VERDİĞİ ŞEYLERDE SİZİ DENEMEKTEDİR.
O HALDE İYİLİKLER YAPMAKTA YARIŞIN!"
(MÂİDE SÛRESİ , 48. ÂYET)
- "İŞTE ONLAR İYİLİKLERDE KOŞUŞURLAR,
VE ONDA İLERİ GEÇERLER!"
(MÜ'MİNÛN SÛRESİ , 61. ÂYET)
- "SONRA BİZ O KİTÂBI (KURAN'I)
KULLARIMIZDAN SEÇTİĞİMİZ KİMSELERE,
(MUHAMMED ÜMMETİNE) MİRAS OLARAK VERDİK.
ONLARDAN KENDİLERİNE ZÛLMEDENLER VARDIR.
ONLARDAN ORTADA OLANLAR VARDIR.
ONLARDAN ALLAH'IN İZNİYLE HAYIRLI İŞLERDE
(YARIŞIP) ÖNE GEÇENLER VARDIR.
İŞTE BU, BÜYÜK BİR LÛTURTUR."
(FÂTIR SÛRESİ , 32. ÂYET)
- "RABBİNİZDEN BİR BAĞIŞLANMAYA,
ALLAH'A VE RESÛLÜNE İNANANLAR İÇİN HAZIRLANAN
ENİ (BOYU) GÖKLE YERİN GENİŞLİĞİ KADAR OLAN CENNETE,
YARIŞIRCASINA KOŞUN!.
İŞTE BU ALLAH'IN BİR LÛTFUDUR.
ONU DİLEDİĞİNE VERİR.
ALLAH BÜYÜK LÛTUF SÂHİBİDİR."
(HADÎD SÛRESİ , 21. ÂYET)
KISACASI, SÂDECE İYİLİKTE, HAYIRLARDA YARIŞACAĞIZ. HIRİSTİYAN-YAHUDİ BATI'NIN YOLUNA GİRİP, ONUN ZÂLİM, YOKEDİCİ REKAABET ANLAYIŞINI BENİMSEMEYECEĞİZ!.. ONUN PEŞİNE TAKILIP ADIMLARINA ZİHNİYETİNİ BENİMSEMİYECEĞİZ! ONUN CİNSÎ SAPIKLIĞI, HOMOSEKSÜELLİĞİ HOŞGÖREN ZİHNİYETİNİ KABUL ETMEYECEĞİZ. YİNE BATI'NIN MÂSUMU, MAZLUMU BIRAKIP, SUÇLUYU VE GÜÇLÜYÜ TUTAN TAVRINA AYAK UYDURMAYACAĞIZ!.. İDÂM CEZÂSINI KALDIRMAK TA O ZİHNİYETİN BİR PARÇASIDIR!.. O OYUNA GELMİYECEĞİZ!..
İŞTE ONUN İÇİN, BATI ZİHNİYETİNİ "HOŞGÖRÜ" VE "MEDENİYET" KİSVESİ
ALTINDA ÖN PİLÂNA ÇIKARAN TAYYİP ERDOĞAN VE FETHULLAH GİBİLERİNİ KINIYOR, VE O ZİHNİYET İLE MÜCÂDELE HÂLİNDEYİZ!..
İSRÂ SÛRESİ 22-39. ÂYETLERDE BELİRTİLEN HUSUSLAR İLE DEVÂM EDİYORUZ... BUNLARIN PEŞPEŞE GELİŞİNDE ELBETTE BİR HİKMET VAR:
43 - ANA BABAYA, KAPRİS YAPSALAR DAHİ "ÖF" BİLE DEMEMEK,
ONLARIN ÂCİZLİKLERİNİ, KUSURLARINI YÜZLERİNE VURUP KÜÇÜK
DÜŞÜRMEMEK, MAHÇUP ETMEMEK, ONLARIN SAĞLIĞI, RAHATI İÇİN
SÜREKLİ DUA ETMEK, İYİLİKLERİNİ İSTEMEK, YAŞLILIKTA ONLARA
SAYGI İLE HİZMET ETMEK,
44 - EĞER ANA-BABA, AKRABA VE MUHTAÇ OLANLARA MADDÎ VE MÂNEVÎ YARDIMDAN KAÇINIYORSAK, HİÇ DEĞİLSE ONLARA GÜZEL SÖZ
SÖYLİYEREK GÖNÜLLERİNİ ALMAK.
BU HUSUSLARLA İLGİLİ İSRÂ SÛRESİNDE PEŞPEŞE GELEN ÂYETLER:
- "RABBİN....ANAYA BABAYA İYİLİK ETMENİZİ EMRETTİ.
İKİSİNDEN BİRİSİ, YAHUT HER İKİSİ, SENİN YANINDA
İHTİYARLIK ÇAĞINA ULAŞIRSA, SAKIN ONLARA 'ÖF' (BİLE) DEME!
ONLARI AZARLAMA. ONLARA GÜZEL SÖZ SÖYLE!
ONLARI ACIMANDAN DOLAYI KÜÇÜLTME.
(TEVÂZU) KANADINI İNDİR VE
'RABBİM,
BUNLAR BENİ KÜÇÜKLÜĞÜMDE NASIL YETİŞTİRDİLERSE,
SEN DE BUNLARA ACI!' DE." (İSRÂ SÛRESİ , 23. ÂYET)
- "..EĞER ONLARDAN (YÂNİ ANA-BABA, AKRABA VE YOKSULDAN)
YÜZ ÇEVİRECEK OLURSAN, BÂRİ ONLARA YUMUŞAK SÖZ SÖYLE."
(İSRÂ SÛRESİ , 27. ÂYET)
YUKARILARDA "ANAYA, BABAYA, AKRABAYA, YOKSULA, YOLCUYA YARDIM ETMEK" KONUSUNU İŞLEMİŞTİK. DİKKAT EDİLİRSE, 26. ÂYET BU YARDIMIN "ONLARIN HAKKI" OLDUĞUNU, ONLARIN BÜYÜK HÜRMETE LÂYIK OLDUKLARINI, ASLA ONLARI RENCÎDE EDECEK BİR DAVRANIŞTA BULUNULMAMASI GEREKTİĞİNİ BELİRTİYOR!.. BU HUSUS TEVRAT'TA 5. EMİR OLARAK ŞÖYLE YER ALIR: "ALLAH'IN, RABB'İN SANA EMRETTİĞİ GİBİ BABANA VE ANANA HÜRMET ET!" (TESNİYE , 5. BÂB , 16. ÂYET) İNCİL'DE DE AYNISI VARDIR: "BABANA VE ANANA HÜRMET ET!" (MARKOS , 10. BÂB , 19. ÂYET ... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN
İLE BAĞDAŞIYOR.)
45 - CİMRİLİĞE KAPILIP KENDİNE, ÂİLESİNE VE ÇEVRESİNE MADDÎ SIKINTI ÇEKTİRMEMEK,
46 - TANRI'NIN BAHŞETTİĞİ NİMETLERDEN KENDİ HAKKI OLAN KISMI
ÇAR-ÇUR EDEREK HARCAMAMAK, İSRAF VE ZİYÂN ETMEMEK, HELE BUNU YETKİSİNDE BULUNAN DEVLET MALI, VAKIF MALI, YETİM MALI İÇİN ASLA YAPMAMAK.
İLGİLİ ÂYETLER:
- "AKRABAYA, YOKSULA VE YOLCUYA HAKKINI VER.
FAKAT SAÇIP SAVURMA!
ÇÜNKÜ SAVURGANLAR,
ŞEYTANLARIN KARDEŞLERİ OLMUŞLARDIR."
(İSRÂ SÛRESİ , 26. ÂYET)
- "ELİN BOYNUNA BAĞLANMIŞ GİBİ (CİMRİLİK) YAPMA.
TAMAMEN DE AÇMA (AÇIP SAÇMA).
SONRA KINANIR, HASRET İÇİNDE KALIRSIN."
(İSRÂ SÛRESİ , 29. ÂYET)
- "İŞTE SİZLER ALLAH YOLUNDA HARCAMAYA ÇAĞRILIYORSUNUZ.
AMA İÇİNİZDEN KİMİ CİMRİLİK EDİYOR.
CİMRİLİK EDEN, KENDİ NEFSİNE KARŞI CİMRİLİK ETMİŞ OLUR!
ALLAH ZENGİNDİR, SİZ YOKSULSUNUZ."
(MUHAMMED SÛRESİ , 38. ÂYET)
İSLÂM ORTA YOL DİNİDİR. O YÜZDEN DE CİMRİLİK TE, SAVURGANLIK TA ŞEYTAN İŞİDİR, MÜSLÜMANA YAKIŞMAZ. HELE Kİ, YETKİSİ VAR DİYE, BAŞKASININ PARASINI, DEVLET'İN İMKÂNLARI LÜKS LOJMAN, LÜKS OTOMOBİL, YURTDIŞI SEYYAHAT ŞEKLİNDE SAÇIP SAVURANLAR ÇOK BÜYÜK BİR GÜNÂHA GİRERLER. YÜCE ALLAH BÖYLE DAVRANAN KİŞİLER İÇİN "ŞEYTANIN KARDEŞLERİ" DİYOR!
47 - MÜSLÜMANLAR ARASINDA AYIRIMCILIK, BÖLÜCÜLÜK, HİZİPÇİLİK
YAPMAMAK, MEZHEPÇİLİK, TARİKATÇILIK GÜTMEMEK. AYRILANLARIN, BİRBİRİNE DÜŞENLERİN ARASINI BULMAK.
BU KONUYLA İLGİLİ ÂYETLER:
- "HEP BİRDEN ALLAH'IN DİNİNE SARILIN,
VE AYRILIĞA DÜŞMEYİN!"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 103)
- "YÂ MUHAMMED! GRUPLARA AYRILARAK
DİNLERİNİ FIRKA FIRKA YAPANLARLA
SENİN BİR İLİŞİĞİN OLAMAZ!"
(EN'ÂM SÛRESİ , 159. ÂYET)
- "DİNDE DOĞRU DÜRÜST OLUN,
VE ONDA FIRKALARA AYRILMAYIN!
AYRILIKLARA DÜŞMEYİN!"
(ŞÛRÂ SÛRESİ , 13. ÂYET)
- "MÜŞRİKLERDEN OLMAYIN!
O MÜŞRİKLER Kİ,
DİNLERİNİ TEFRİKAYA BIRAKIP PARÇALADILAR,
VE BÖLÜK BÖLÜK HÂLE GELDİLER."
(RUM SÛRESİ , 30-32. ÂYETLER)
TEFRİKA, "FIRKA, PARTİ, BÖLÜK" DEMEKTİR, TEVHİDİN ZIDDIDIR.
DEMEK Kİ, HIRİSTİYANLAR'LA, YAHUDİLER'LE, DİNSİZLERLE BİRLİK OLMAYACAĞIZ. BUNUN YANISIRA, BİZ MÜSLÜMANLAR KENDİ ARAMIZDA ASLA AYRILIĞA DÜŞMEYECEĞİZ. FARKLILIKLARIMIZI GÖRÜŞEREK, KONUŞARAK HALLEDECEK, BİRBİRİMİZE ANLAYIŞ GÖSTERECEĞİZ.
- "DİNLERİNİ PARÇALADILAR,
VE BÖLÜK BÖLÜK OLDULAR."
(RUM SÛRESİ , 32. ÂYET)
DURUMUNA DÜŞMEYECEĞİZ. AYRILIĞA DÜŞENLER İÇİN NE YAPMAMIZ GEREKTİĞİNİ DE ALLAH GÖSTERMİŞ:
- "EĞER MÜMİNLERDEN İKİ GRUP VURUŞURSA,
ONLARIN ARASINI DÜZELTİN!
ŞÂYET BİRİ ÖTEKİNE SALDIRIRSA,
ALLAH'IN BUYRUĞUNA DÖNÜNCEYE KADAR
SALDIRAN TARAFLA VURUŞUN!
DÖNERSE, ARTIK ADÂLETLE
ONLARIN ARASINI DÜZELTİN.
VE DÂİMA ÂDİL OLUN!
ÇÜNKÜ ALLAH ADÂLET YAPANLARI SEVER."
(HUCÜRAT SÛRESİ , 9. ÂYET)
- "MUHAKKAK Kİ MÜMİNLER KARDEŞTİRLER.
KARDEŞLERİNİZİN ARASINI DÜZELTİN."
(HUCÜRAT SÛRESİ , 10. ÂYET)
MÜSLÜMAN BİR ÜLKE, BAŞKA BİR MÜSLÜMAN ÜLKE İLE SAVAŞ HÂLİNDE İSE, HAKLININ YANINDA OLACAĞIZ. ŞİMDİKİ GİBİ MÜSLÜMAN ÜLKELERE SALDIRAN EMPERYALİST ZÂLİM HIRİSTİYAN-YAHUDİ BATI DÜNYÂSIYLA ORTAK HAREKET EDİP, DÜŞENE BİR DE BİZ VURMAYACAĞIZ!.. LİBYA, SURİYE (2012), IRAK (1991-2011), HATTA AFGANİSTAN MÜDÂHALESİ, HEP YANLIŞ YAPIP KARIŞTIĞIMIZ İŞLERDENDİR.
İSLÂM'DAN NE KADAR UZAKLAŞMIŞIZ, DEĞİL Mİ?.. TAKKELİ, TESBİHLİ, TAKUNYALILAR BİLE "YA ALLAH, BİSMİLLAH!" DEYİP HIRİSTİYANLAR İLE BİRLİKTE, ONLARIN EMRİNDE HAREKET EDİYOR!
48 - ALLAH'A , PEYGAMBERE VE İÇİMİZDEN ÇIKAN YÖNETİCİLERE İTAAT ETMEK.
MÜSLÜMANLAR ARASINDA HİZİPÇİLİK, BÖLÜCÜLÜK YAPMAMANIN YOLU,
ALLAH'A, KUR'AN'A, PEYGAMBERE VE BAŞIMIZDA BİZİ İDARE EDEN DEVLET ADAMLARINA, KOMUTANLARA, MÜDÜRLERE, ÂMİRLERE İTAAT ETMEKTİR. HERKES KENDİ KAFASINA GÖRE HAREKET EDERSE, TOPLUMDA KARGAŞA MEYDANA GELİR. BU DA BÖLÜNMEYE, FİTNEYE YOL AÇAR. FİTNE İSE ÇOK KÖTÜDÜR. ALLAH AYNI SÛREDE İKİ KERE TEKRARLAMIŞ:
- "FİTNE KATİLDEN BETERDİR!"
(BAKARA SÛRESİ, 191. VE 217. ÂYETLER)
YÂNİ MÜSLÜMANLAR ARASINDA, HATTÂ İNSANLAR ARASINDA FİTNE ÇIKARMAK, ADAM ÖLDÜRMEKTEN DAHA KÖTÜDÜR, DAHA BÜYÜK GÜNAHTIR!
İLGİLİ ÂYETLER :
- "EY MÜMİNLER! ALLAH'A İTAAT EDİN!
PEYGAMBERE VE SİZDEN OLAN
BUYRUK SÂHİPLERİNE UYUN!
EĞER BİR HUSUSTA ANLAŞMAZLIĞA DÜŞERSENİZ,
(ALLAH'A VE ÂHIRET GÜNENE İNANIYORSANIZ)
ONU, ALLAH'IN VE PEYGAMBERİN HÜKÜMLERİYLE KIYASLAYIN.
BU DAHA İYİ VE YORUMCA DA EN GÜZEL YOLDUR."
(NİSÂ SÛRESİ , 59. ÂYET)
ELBETTE Kİ, BİZİ İDÂRE EDENLERİN, BAŞIMIZDAKİ MÜDÜRLERİN, ÂMİRLERİN, KOMUTANLARIN, USTABAŞILARIN TÜRLÜ KAPRİSLERİ VE YANLIŞLARI, HATTÂ SUİSTİMÂLLERİ OLABİLİR... AMA BUNLARI KONUŞARAK, GÖRÜŞEREK, RESMÎ KANALLARI DENEYEREK ÇÖZMEYE, VE ORTADAN KALDIRMAYA ÇALIŞMAK GEREKİR. ÖYLE KAFA TUTMA, BAŞKALDIRMA, GREV, İŞ BIRAKMA, DÜKKÂN-ARABA TAŞLAMA, SAĞA SOLA SALDIRMA İLE HİÇ BİR ŞEY ÇÖZÜLMEZ. HER ŞEY DAHA KÖTÜYE GİDER. DEVLET VE TOPLUM NİZÂMINI KORUMAK HER MÜSLÜMANIN ÖNDE GELEN GÖREVLERİNDENDİR. İDÂRECİ, ÂMİR DURUMUNDA OLANLARIN DA DAVRANIŞLARI İLE FİTNEYE SEBEP OLMAKTAN ÖZENLE KAÇINMALARI GEREKİR. AKSİ TAKDİRDE BÜYÜK VEBÂL ALTINA GİRERLER.
49 - BİLHASSA YÖNETİCİLER, HER TÜRLÜ İŞTE BİLENE DANIŞMAK, İSTİŞÂRE ETMEK.
YÖNETİLENLER ALLAH'A, PEYGAMBER'E VE ULULEMRE (EMİR SÂHİPLERİNE) İTAAT EDECEK TE, YÖNETENLERİN YAPMASI GEREKENLER YOK MU?
BİR İNSAN NE KADAR BİLGİLİ DE OLSA, "AKIL AKILDAN ÜSTÜNDÜR," DEMİŞLER, DAHA İYİSİNİ BİLEN VARDIR... DAHA İYİ ÇÖZÜMLER, ÇÂRELER DÜŞÜNENLER VARDIR. BUNUN İÇİN YÜKSELİP İDÂRECİ MEVKİİNE GELENLER, ETRAFLARINA HER HUSUSTA İLİM SÂHİBİ OLANLARI TOPLAMALI, BİR KONUDA KARAR VERMEDEN ÖNCE O KONUYU ETRÂFLICA BİLENLERE, O KONU İLE İLGİLİ UZMANLARA MUTLAKA DANIŞMALI, ONLARIN FİKRİNİ ALMALIDIR.
HIRİSTİYAN BÂTI ÂLEMİ BU KONUDA ÇÖZÜMÜ "DEMOKRASİ" İLE BULMUŞTUR. ANCAK BİZE UYMAZ. ÇÜNKÜ NE İDÜĞÜ BELİRSİZ KİMSELERDEN VE BÖLÜNMÜŞ FIRKALARDAN (PARTİLERDEN) OLUŞAN PARLAMENTOLARDAN DA, SÖZÜMONA HALKA DANIŞMAK İÇİN YAPILAN REFERANDUMLARDAN DA DÜZGÜN BİR SONUÇ ÇIKMAZ. İLMİ İLGİLENDİREN HUSUSLARDA (NÜKLEER ENERJİ GİBİ) ULUORTA OYLAMA, REFERANDUM FALAN YAPILAMAZ!.. HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU? (ZÜMER SÛRESİ, 9.ÂYET) HİÇ BİLMEYENİN REYİ, (FİKRİ, KANAATİ, OYU) BİLENİNKİNE DENK SAYILIR MI?..
- "ONLARIN İŞLERİ
ARALARINDA MEŞVERET İLEDİR."
(ŞÛRA SÛRESİ , 38. ÂYET)
BU ÂYETİN BAŞKA BİR TERCÜMESİ DE ŞÖYLE:
- "İNANIP RABLERİNE DAYANANLAR...
İŞLERİ ARALARINDA ŞÛRÂ İLEDİR.
(ŞÛRA SÛRESİ , 36-38. ÂYET)
- "EY PEYGAMBER)
İŞ HAKKINDA ONLARA DANIŞ.
(BİR KERE) KARAR VERDİN Mİ DE,
ARTIK ALLAH'A DAYANIP GÜVEN (YAP)"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 159. ÂYET)
-“(SONRA MELİKE BELKIS) DEDİ Kİ:
'EY MİLLETİMİN BÜYÜKLERİ! (ULULAR!)
ŞU İŞİMDE BANA REYİNİZİ SÖYLEYİN.
BEN SİZ YANIMDA OLMADAN,
HİÇ BİR İŞE KAT'İ HÜKÜM VERMEM."
(NEML SÛRESİ , 32. ÂYET)
- "EĞER ANA VE BABA BİRBİRLERİYLE GÖRÜŞEREK
VE KARŞILIKLI ANLAŞARAK
(İKİ YILDAN ÖNCE)
ÇOCUĞU MEMEDEN KESMEK İSTERLERSE,
KENDİLERİNE BİR GÜNAH YOKTUR."
(BAKARA SÛRESİ , 233. ÂYET)
İSLÂM NE BÜYÜK, DEĞİL Mİ?.. ÇOCUĞU SÜTTEN KESMEYE BİLE KARI-KOCANIN BİRBİRİYLE GÖRÜŞEREK ANLAŞARAK KARAR VERMESİNİ İSTİYOR!.. DEMEK Kİ, BÜTÜN ÂİLE İŞLERİ DANIŞMA İLE, ANLAŞMA İLE YAPILMALIDIR. EVİŞLERİNDE KARAR MERCİİ KADIN, HÂRİCÎ İŞLERDE ERKEKTİR... AMA İKİSİ DE HER AN BİRBİRİNİN FİKRİNİ ALABİLİR.
NEML SÛRESİNDEKİ ÂYET İSE HÜKÜMDARIN DAVRANIŞINI ANLATIYOR..."BEN SİZLERE SORMADAN HİÇ BİR İŞTE KARAR VERMEM," DİYOR SABÂ MELİKESİ BELKIS... BİR BU OLAYA BAKIN, BİR DE BİZİM ŞEFLERE, MÜDÜRLERE, KOMUTANLARA, BAKANLARA, HATTÂ BAŞBAKANA!.. HEPSİNİN BURNU KAF DAĞINDADIR, HERŞEYİ KENDİLERİ BİLİR, DANIŞMAYI ZÛL GÖRÜRLER!.. HEM
DE ALLAH, KOSKOCA PEYGAMBERE BİLE "ETRAFINA DANIŞ, ONLARI DİKKATLE DİNLE. AMA KARARI KENDİN VER, SONRA ALLAH'A GÜVEN, NEYİ KARARLAŞTIRDIYSAN, TERÜDDÜTSÜZ YAP," DEMİŞ İKEN!..
BURADA İKİ ÖNEMLİ KELİME VAR: BİRİ ŞÛRA... İSTİŞÂRE-MÜSTEŞÂR ONDAN TÜREMİŞ... DEMEK Kİ, BAKANLARIN MÜSTEŞARLARI İTİNÂ İLE SEÇİLMELİ VE KENDİLERİNE DANIŞILACAK KADAR BİLGİLİ OLMALILAR... KOMUTANLARIN KURMAY BAŞKANLARI SON DERECE BİLGİLİ OLMALI, YİNE DE KOMUTAN DAHA ALT SEVİYEDEKİ SUBAYLAR İLE İSTİŞÂRE ETMEKTEN KAÇINMAMALIDIR. MÜDÜRLERİN, ŞEFLERİN YARDIMCILARI GERÇEKTEN BİLGİLİ, KIDEMLİ VE TECRÜBELİ KİŞİLERDEN SEÇİLİP TÂYİN EDİLMELİDİR... ÖZEL SEKTÖRDE PATRONLAR, MÂİYETLERİNDE ÇALIŞAN BÜTÜN İLGİLİLERE DANIŞACAK KADAR ALÇAK GÖNÜLLÜ OLMALI, ONLARIN FİKİRLERİNE KULAK VERMELİDİRLER...
MAALESEF GURUR VE ENÂNİYET MÂLÛLÜ HIRİSTİYAN-YAHUDİ BATILILARDAN
BİZE BULAŞAN BİR KÖTÜ ÂDET TE, SIRADAN BİR MEVKİ-MERTEBE SÂHİBİ
OLAN KİŞİNİN HEMEN "KÜÇÜK DAĞLARI BEN YARATTIM," HAVASINA GİRMESİ, KİMSELER İLE GÖRÜŞMEMESİ, BOŞ DURURKEN BİLE SEKRETERİNE "YOK, TOPLANTIDA" DEDİRTMESİDİR!..
ALLAH'TAN KORKAN, İNSANA SAYGISI OLAN BÖYLE YAPMAZ! ÇÜNKÜ YÜCE YARADAN ALLAH BİLE, SEN ELLERİNİ AÇIP DUA ETTİN Mİ, SENİ DİNLİYOR. SEN NASIL OLUR DA BİR MÜSLÜMAN KARDEŞİNİ DİNLEMEYE TENEZZÜL ETMEZSİN, KAPIDA BEKLETİP, “TOPLANTIDA” DİYE GÖRÜŞMEZSİN, BRE DENSİZ!
İKİNCİ KELİME MEŞVERETTİR. BUNDAN DA MÜŞÂVİR (DANIŞMAN)-MÜŞÂVERE KELİMELERİ TÜREMİŞTİR. DEVLET KURULUŞLARINDA KIZAĞA ÇEKİLECEK KİŞİLER "MÜŞÂVİR-DANIŞMAN" YAPILIR, AMA ONLARA HİÇ BİR ZAMAN DANIŞILMAZ. ONLAR DA SENELERCE BİR ODADA OTURUR, ÇALIŞMADAN MAAŞ ALIRLAR, SONUNDA EMEKLİ OLUR GİDERLER...
BU, BÖYLE OLMAMALIDIR. MÜŞÂVİRLER SON DERECE DEĞERLİ İNSANLARDIR. İDÂRECİLER (BAKANLAR, GENEL MÜDÜRLER, PATRONLAR) SIK SIK ONLARLA BİR ARAYA GELMELİ, GELİŞMELERİ BİRLİKTE DEĞERLENDİRMELİ, GELECEK İÇİN BU KİŞİLERİN FİKİRLERİ SORULMALIDIR.
ŞÛRA VE MEŞVERET UYGULAMASI, İSLÂMÎ YÖNETİMİN ÜÇ TEMEL KURALINDAN BİRİSİDİR. (ADÂLET, MEŞVERET, ULULEMRE İTAAT) HIRİSTİYAN BATI ÂLEMİNİN DÜNYÂNIN GERİ KALANINA KAKALAMAYA ÇALIŞTIĞI DEMOKRASİDEN BİN KAT DAHA ÜSTÜNDÜR.
50 - İŞLERİ EHİL OLANLARA VERMEK.
DEVLET VE TOPLUM NİZÂMINI ANCAK HER İŞİ EN İYİ BİLENİN YAPMASI SAĞLAR. ÖYLE AKRABAYA, HISIMA, TANIDIĞA, PARTİLİYE, VEYÂ RÜŞVET VERENE MAKAM VE MEVKİ VERİLDİ Mİ, TOPLUM GERİLEMEYE BAŞLAR, DÜZEN BOZULUR.
İLGİLİ ÂYET:
- "ŞÜPHE YOK Kİ, ALLAH SİZE
EMÂNETLERİ, GÖREVLERİ
EHİL OLANLARA VERMENİZİ,
VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN
ADÂLETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER!"
(NİSÂ SÛRESİ , 58. ÂYET)
İŞİ EHLİNE VERMEK, ÂDİL BİR KARARDIR. BUNUN İÇİN MEMUR SEÇİMİNDE, ELEMAN SEÇİMİNDE, HATTÂ OKULA, ÜNİVERSİTEYE ÖĞRENCİ ALIMINDA ÇOK DİKKAT ETMEK GEREKİR...
BURADA AKILDAN ÇIKMAMASI GEREKEN HUSUS; MAKAM, MEVKİ, RÜTBE
VE GÖREVİN "EMÂNET" OLDUĞUDUR... ÖYLEYSE EMÂNET EHİL OLANA VERİLMELİDİR. EHİL OLMAYANA VERİLİRSE, VEREN O EMÂNETE HİYÂNET
ETMİŞ OLUR, GÜNÂHA GİRER. EHİL OLMAYAN DA, BECEREMEYECEĞİ İÇİN,
O DA EMÂNETE HİYÂNET EDER, BÖYLECE GÖREVİ VEREN İKİ KERE İHÂNET
ETMİŞ OLUR, ÇOK BÜYÜK GÜNÂHA GİRER Kİ, NE DURUMA DÜŞTÜĞÜNÜ
AŞAĞIDA AÇIKLADIK.
YÜCE PEYGAMBERİMİZ HAZRET-İ MUHAMMED (S.A.V.) BUYURMUŞTUR Kİ:
"İŞ EHİL OLMAYANLARIN ELİNE GEÇTİĞİ ZAMAN KIYÂMETİ GÖZLE!"
51 - EN İYİYİ SEÇİP UYGULAMAK.
NASIL Kİ, BİR İŞE BİR ÇOK ADAY ARASINDAN EN UYGUN ADAMI, EHLİNİ SEÇİP GETİRMEK GEREKİYORSA, HAYATTA DA HER ŞEY İÇİN DOĞRUYU, EN İYİYİ SEÇMEK ŞARTTIR... MESLEK SEÇMEDE, EVLENMEDE, İŞ KURMADA, HATTÂ ÖĞLENE NE YEMEK PİŞİRİLECEĞİ HUSUSUNDA KARŞIMIZA BİR ÇOK İHTİMAL ÇIKAR. HERKES BİR ŞEY SÖYLER, AKIL VERİR. BUNLARIN ARASINDAN ZAMANA VE ZEMİNE EN UYGUNUNU SEÇİP TATBİK ETMEK, BİLGİ, AKIL VE MUHAKEME İSTER. BUNUN
İÇİN İNSAN AKIL VE TECRÜBE SÂHİPLERİNİ DİNLEMELİ, ONLARIN KİTAPLARINI OKUMALI, ANCAK SONUNDA DÜŞÜNÜP TAŞINIP, KENDİSİ KARAR VERMELİDİR. ÇÜNKÜ AMELLERİNDEN BİZZAT KENDİSİ SORUMLUDUR.
İLGİLİ ÂYET:
- "SÖZLERİ DİNLEYİP,
EN İYİSİNE UYAN KULLARIMA MÜJDELE!
ALLAH'IN DOĞRU YOLA ERİŞTİRDİĞİ
AKIL SÂHİPLERİ BUNLARDIR."
(ZÜMER SÛRESİ , 18. ÂYET)
DİKKAT ETTİNİZ Mİ, BURADA DA "SÖZ DİNLEME" İFÂDESİ İLE DANIŞMAYI, MEŞVERETİ KASTETMİŞ ALLAH.
52 - DEVLET MALI YEMEMEK, VAKIF MALI ÇALMAMAK, RÜŞVET YEMEMEK, YEDİRMEMEK.
HALK ARASINDAKİ NÂMUSSUZLARIN DİLLENDİRDİĞİ BİR DEYİM VARDIR, "DEVLET MALI DENİZ, YEMEYEN DOMUZ" DİYE!..
ASIL DEVLET MALI YİYEN DOMUZDUR!.. ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAH İŞLEMİŞ OLUR.
NE BU DÜNYÂDA YATACAK YERİ, NE DE ÂHIRETTE SIĞINACAĞI BİR YER VARDIR!..
- "KİM HÂİNLİKLE BİR KAMU MAL VE HAKKINA ELKOYARSA,
KIYÂMET GÜNÜ O ELKOYDUĞU ŞEYİ ORTAYA GETİRECEKTİR."
(ÂL-İ İMRÂN , 161. ÂYET)
YÜCE PEYGAMBERİMİZE (S.A.V.) ÂİT O KISSAYI TEKRARLAYALIM:
HAYBER DÖNÜŞÜNDE, PUSU KURMUŞ OLAN PUTPERESTLERDEN BİRİNİN ATTIĞI OKLA HAZRET-İ PEYGAMBERİN HİZMETİNDE OLAN BİR "SAHÂBE" ÖLÜR. ORADAKİLER HEMEN "ŞEHİTLİĞİ MÜBÂREK OLSUN," DERLER. BUNU DUYAN HAZRET-İ MUHAMMED (S.A.V.) ŞÖYLE BUYURUR: "ASLA ŞEHİT OLMADI! ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ, HAYBER GÜNÜ GANİMETLERDEN AYIRIP ZİMMETİNE GEÇİRDİĞİ KAMU MALINA ÂİT GÖMLEK, ATEŞTEN BİR ÇARŞAF GİBİ ONU SARMAKTADIR!"
ADAMIN ÇALDIĞI ALT TARAFI BİR GÖMLEK, HEM DE GANİMET MALINDAN!..
AMA İNSANI ŞEHİT SAYILMAKTAN BİLE ALIKOYABİLİYOR!.. O YÜZDENDİR Kİ, PEYGAMBERİMİZ KAMU MALI ÇALMIŞ KİŞİLERİN CENÂZE NAMAZINI KILMAZDI, ASHAPTAN OLSA DAHİ!.
- "“MALLARINIZI ARANIZDA HAKSIZ SEBEPLERLE YEMEYİN!
VE KENDİNİZ BİLİP DURURKEN,
İNSANLARIN MALLARINDAN BİR KISMINI YEMENİZ İÇİN
HÂKİMLERE, (MÜDÜRLERE, MEMURLARA)
ONLARI (PARAYI, MALI) AKTARMAYIN!"
(BAKARA SÛRESİ , 188. ÂYET)
- "EY İMÂN EDENLER!
BİRBİRİNİZİN MALLARINI (VEYÂ PARASINI)
BÂTIL YOLLARLA YEMEYİN!"
(NİSÂ SÛRESİ , 29. ÂYET)
BAŞKALARININ MALINI, HAKKINI BÂTIL YOLDAN YEMEK NASIL OLUR?.. YA
ZORLA ELİNDEN ALACAKSIN, YA DA RÜŞVETLE ADÂLETTEN ŞAŞACAK, DEVLET MEMURLARINI KANDIRACAK, ONUN HAKKINI GASPEDECEKSİN!..
İŞTE BU YÜZDEN KUR'AN-I KERİM'DE AÇIK AÇIK "RÜŞVET" DİYE BELİRTİLMEMESİNE RAĞMEN YUKARDAKİ ÂYETLERDE İMÂ EDİLMİŞTİR...
RÜŞVET HARAMDIR. İÇKİDEN, KUMARDAN DAHA KÖTÜDÜR. ÇÜNKÜ RÜŞVETLE
YA OLMAYACAK BİR İŞİ "OLUR" HÂLE GETİRİRSİN, HAKKIN OLMAYANI ALIRSIN, MUHTEMELEN BAŞKASININ HAKKINI YERSİN... YA DA OLMASI GEREKENİ "OLMAZ" HÂLE GETİRİR, KENDİNİ CEZÂDAN, VERGİDEN KURTARIR, BELKİ "OLMAZ" YAPTIĞIN İŞLE BAŞKASININ HAKKINI YERSİN... O YÜZDENDİR Kİ, PEYGAMBERİMİZ TARAFINDAN ALAN DA, VEREN DE LÂNETLENMİŞTİR:
"RÜŞVET ALAN DA, VEREN DE MEL'UNDUR!"
RÜŞVET, TEVRAT'TA DA YASAKLANMIŞTIR: "DÂVÂSINDA (RÜŞVET VERİP) FAKİRİN HAKKINI SAPTIRMAYACAKSIN!.. VE RÜŞVET ALMAYACAKSINIZ! ÇÜNKÜ RÜŞVET GÖRENLERİN GÖZLERİNİ KÖR EDER VE SÂLİHLERİN SÖZLERİNİ (ADÂLETTEN) DÖNDÜRÜR." ( ÇIKIŞ , 23. BÂB , 6-8. ÂYETLER... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN
İLE BAĞDAŞIYOR.)
BU KONU BİZİ “KUL HAKKI”NA GETİRİYOR… BAŞKALARININ MALINI BÂTIL YOLLARLA YEMEK ZÂTEN “KUL HAKKI”NI YEMEK, GÜNAHA GİRMEKTİR. ANCAK OLAY ORADA BİTMEZ... DAHA ÖNCEDEN SAYDIĞIMIZ ,VE DAHA SONRA SAYACAĞIMIZ PEK ÇOK HUSUS, ÜZERİMİZDE “KUL HAKKI” KALMASINA YOL AÇAR.
BİRİSİNİ HAKSIZ YERE DÖVMEK, SAVAŞTA AŞIRIYA GİTMEK, EMÂNETE HIYÂNET ETMEK, BAŞKALARINA İFTİRÂ ATMAK, ONLARLA ALAY ETMEK, ALIŞ-VERİŞTE HİLE YAPMAK, HİLELİ MAL ÜRETİP SATMAK… VELHÂSIL BAŞKALARINA ZARAR VEREN HER DAVRANIŞ, BAŞKALARINI RAHATSIZ EDEN HER DAVRANIŞ BİZİ “KUL HAKKI” YEMİŞ DURUMUNA SOKAR…
YÜCE PEYGAMBERİMİZ BU YÜZDEN :
"ÜMMETİMDEN MÜFLİS (İFLÂS ETMİŞ) ODUR Kİ,
KIYÂMET GÜNÜ NAMAZ VE ZEKÂTLA GELİR. AMA BU ARADA
SÖVDÜĞÜ ŞU KİMSE, DÖVDÜĞÜ BİR BAŞKA KİMSE DAHİ GELİR.
BUNUN ÜZERİNE KENDİSİNİN HASENÂTINDAN
ŞUNA (SÖVDÜĞÜNE) VERİLİR, BUNA (DÖVDÜĞÜNE) VERİLİR.
(KİMİN HAKKINI YEMİŞSE, KİME ZARAR VERMİŞSE SEVAPLARI ONLARA VERİLİR) ..
ÜZERİNDEKİ HAKLAR (KUL HAKKI) BİTMEDEN KENDİ HASENÂTI TÜKENİRSE,
O ZAMAN ONLARIN (ZARAR VERDİKLERİNİN) HATÂLARINDAN ALINIR,
KENDİSİNE YÜKLENİR! DAHA SONRA CEHENNEME ATILIR!”
BUYURMUŞTUR... ALLAH BİZİ “KUL HAKKI” SORUMLULUĞUNDAN KORUSUN!
53 - EMÂNETE RİÂYET ETMEK, EMÂNETE HIYÂNET ETMEMEK.
- "BİZ EMÂNETİ GÖKLERE, YERE, DAĞLARA ARZETTİK.
ONLAR ONU YÜKLENMEKTEN ÇEKİNDİLER.
İNSANSA SIRTINA YÜKLENDİ.
O CİDDEN PEK ZÂLİM, PEK CÂHİLDİR."
(AHZAB SÛRESİ, 72. ÂYET)
MÂNÂSI PEK DERİN OLAN BU ÂYETİ AÇIKLAMAK İÇİN AYRI BİR KİTAP YAZMAK GEREKİR... YÜCE ALLAH'IN KUR'AN-I KERİM'DE ONLARCA DEFA TEKRARLADIĞI GİBİ,
- "GÖKLERDEKİLERİN VE YERDEKİLERİN HEPSİ
ALLAH'INDIR." (BAKARA SÛRESİ , 284. ÂYET)
ÖYLEYSE, CANIMIZ, HAYÂTIMIZ, BEDENİMİZ DÂHİL, HER ŞEY BİZE EMÂNETTİR.
BİR DE KENDİMİZİN YÜKLENDİĞİ BİR EMÂNET VAR Kİ, ANLATMASI ZORDUR.
ŞU KADARINI SÖYLEYELİM Kİ, ÜSTLENİLEN "EMÂNET" YÜCE ALLAH'IN HALİFELİĞİDİR. "BEN YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM," DEMİŞTİ, İNSANI YARATMIŞTIR. YERYÜZÜNÜ O'NUN ADINA İMÂR ETMEMİZİ BEKLEMEKTEDİR. AMA İNSAN, TABİATI İCÂBI ZÂLİMDİR, CÂHİLDİR. ÇOĞU BU EMÂNETE HIYÂNETLİK EDER, DÜNYÂYI İMÂR EDECEĞİNE, CÂHİLLİĞİ İLE HARÂB EDER. ZÂLİMLİĞİ İLE
DE HAYVANLARA, BİTKİLERE, ORMANLARA, KUŞLARA, BÖCEKLERE, BALIKLARA VE İNSANLARA EZİYET EDER, HATTÂ ONLARI YOK EDER.
DİYECEKSİNİZ Kİ, "ALLAH BİLMİYOR MUYDU İNSANIN ZÂLİM VE CÂHİL OLDUĞUNU?.. NİYE ONA BÖYLE BÜYÜK BİR GÖREVİ EMÂNET OLARAK VERDİ?.." BİLİYORDU, AMA ONU DENEMEK İSTEDİ, OLGUNLAŞTIRMAK, İSTEDİ. SÂDECE GÖREVİ DEĞİL, KENDİ İLÂHÎ VASIFLARINDAN BİRER NEBZE VERDİ, VE KULLANMASINI İSTEDİ. İNSANIN İMTİHÂNI İŞTE O, KULLANIP KENDİNİ İHYÂ, DÜNYÂYI İMÂR MI EDECEK; YOKSA KENDİNİ MAHV, DÜNYÂYI HARÂB MI EDECEK, İKİLEMİDİR.
- "ŞÜPHESİZ ALLAH, EMÂNETLERİ EHİLLERİNE VERMENİZİ,
VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN,
ADÂLETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER."
(NİSÂ SÛRESİ , 58. ÂYET)
BEŞERÎ EMÂNETLERE HİYÂNETLİK ETMEK, EL KOYMAK, ONLARI HARCAYIP YEMEK, İSLÂM DİNİNDE ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAHTIR. YAŞAR NURİ ÖZTÜRK EMÂNETLERİ ŞÖYLE SAYAR : İMÂN, TABİAT, HAYVANLAR, BİTKİLER, DEVLET MALI, VAKIF MALI, KOMŞU HAKKI, BİZE HİZMET EDENLERİN HAKKI, AİLE FERTLERİNİN HAKLARI, YOKSULLARIN HAKKI, BİLGİ...
- "ONLAR Kİ EMÂNETLERİNE, AHİTLERİNE RİÂYETKÂRDIRLAR,
NAMAZLARINI (DA) MUHAFAZA EDERLER."
(MÜMİNÛN SÛRESİ , 8-9. ÂYETLER)
YÜCE ALLAH MEÂRİC SÛRESİNDE (32-35. ÂYETLER) KÂFİRLERİN CEHENNEMDE NELER ÇEKECEĞİNİ ANLATTIKTAN SONRA SONRA ŞÖYLE DEMİŞ:
- "EMÂNETLERİNE VE AHİTLERİNE RİÂYET EDENLER,
ŞAHÂDETLERİNİ HAKKIYLA İFÂ (EDENLER),
VE NAMAZLARINI MUHAFAZA EYLEYENLER BAŞKA.
BUNLAR CENNETLERDE MÜKERREMDİRLER."
(MEÂRİC SÛRESİ, 32-35. ÂYETLER)
- "KİM Kİ (EMÂNETE) HİYÂNET EDERSE, KIYÂMET GÜNÜ
BOĞAZINDA O HIYÂNET ZİNCİRİ İLE GETİRİLİR. SONRA
HAYIR VEYÂ ŞER, NE KAZANDIYSA, EKSİKSİZ ÖDENİR."
(ÂL-İ İMRAN SÛRESİ, 161. ÂYET)
- "EY MÜMİNLER! BİLE BİLE EMÂNETLERİNİZE
HİYÂNET ETMEK SÛRETİYLE,
ALLAH'A VE ELÇİSİNE HIYÂNET ETMEYİN!"
(ENFÂL SÛRESİ, 27. ÂYET)
YÜCE PEYGAMBERİMİZ DE (S.A.V,) DİYOR Kİ:
"EMÂNETE SAYGISI OLMAYANIN, DİNİ DE OLAMAZ!"
"EMÂNET ZÂYİ OLDUĞU ZAMAN KIYÂMETİ GÖZLE!"
VE YİNE YÜCE PEYGAMBERİMİZ VEDÂ HACCINDA DEMİŞTİR Kİ:
"SİZE İKİ EMÂNET BIRAKIYORUM.
BİRİNCİSİ İKİNCİSİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR.
BUNLAR ALLAH'IN KİTABI VE EHL-İ BEYT'İMDİR."
ALLAH'IN KİTÂBI KUR'AN-I KERİM'DİR, ANLAŞILMAYACAK BİR ŞEY YOK... İKİNCİSİ İÇİN KİMİ RİVÂYET "SÜNNETİMDİR" ŞEKLİNDEDİR. ASLINDA İKİSİ ARASINDA BİR FARK YOK. PEYGAMBERİMİZİN EHL-İ BEYTİ ZÂTEN ONUN SÜNNETİNİ UYGULAR.
EHL-İ BEYT KONUSUNDA ALEVİLER, BEKTÂŞİLER, ŞİİLER İLE BİZİM ARAMIZDA GÖRÜŞ FARKI VAR. ONLAR HAZRET-İ MUHAMMED, HAZRET-İ ALİ, HAZRET-İ
FATIMA, HAZRET-İ HASAN VE HAZRET-İ HÜSEYİN'İ (ÂL-İ ABA, PENÇE-İ ABA, BEŞ
KİŞİ) VE BÂZEN DE HÜSEYİN'İN SOYUNDAN GELEN DİĞER 9 İMÂMI EHL-İ BEYT SAYARLAR...
İSLÂM GELENEĞİ İSE,
- "ALLAH SİZDEN KİRİ GİDERMEK,
VE TERTEMİZ YAPMAK İSTER,
EY EHL-İ BEYT!"
(AHZAB SÛRESİ , 33. ÂYET)
İFÂDESİNE DAYANARAK PEYGAMBERİMİZİN BÜTÜN HANIMLARIYLA ÇOCUKLARINI, TORUNLARINI "EHL-İ BEYT" KABUL EDER... ANCAK HAZRET-İ MUHAMMED, İRANLI OLAN SELMAN-I FÂRİSÎ İÇİN, "O BİZİM EHL-İ BEYT'İMİZDENDİR," DEMİŞTİR. DEMEK Kİ, PEYGMBERİMİZİN EHL-İ BEYT'İNE
SINIR YOKTUR!.. BEYT "EV" DEMEK OLDUĞUNA GÖRE, BÜTÜN GERÇEK
MÜMİNLER PEYGAMBERİMİZİN EVİ SAYILAN DÜNYÂ HALKINDANDIR.
ÂYETTEN VE HADİSTEN ANLIYORUZ Kİ, KUR'AN'A TERS DÜŞMEK, PEYGAMBER SOYUNA VE GERÇEK MÜMİNLERE KÖTÜ DAVRANMAK, PEYGAMBERİN EMÂNETİNE HİYÂNET DEMEKTİR. RİÂYET EDENLER (UYANLAR) CENNETLİKTİR, HIYÂNET EDENLER İSE CEHENNEMLİKTİR.
MAALESEF 9. VE 10. ASIRDA EHL-İ BEYT'İ SEVER GÖRÜNÜP, EHL-İ BEYT'E ZÛLMEDEN İSMÂİLÎLER, KARMATÎLER, FATIMÎLER VE BÜVEYHÎLER ÇIKMIŞ, EHL-İ BEYT'E MENSUP PEK ÇOK PEYGAMBER TORUNU ARABİSTAN'DAN ORTA ASYA'YA GÖÇMÜŞTÜR. ONLARIN FEYZİNDEN EN ÇOK KİM YARARLANMIŞTIR, BİLİYOR MUSUNUZ?.. TÜRKLER!.. PEYGAMBER TORUNU HÂCE AHMED YESEVÎ BUNLARDAN BİRİDİR. TALEBELERİ BÜTÜN ORTA ASYA'YA YAYILMIŞ, HACI BEKTAŞ-I VELİ DE ANADOLU'YA GELMİŞTİR. TÜRKLER ARASINDA EHL-İ BEYT'İ SEVMEYEN YOKTUR!
DEVAM EDİYORUZ:
54 - ÇOCUKLARI (DOĞUMDAN ÖNCE VEYÂ SONRA) ÖLDÜRMEMEK,
55 - İSTER İNSAN OLSUN, İSTER HAYVAN, HAKSIZ CANA KIYMAMAK!..
YÂNİ KEYF İÇİN SİNEK DAHİ ÖLDÜRMEMEK,
56 - HER ŞEYİN AŞIRISINDAN, AÇIK TA OLSA, GİZLİ DE OLSA KAÇINMAK,
HAYÂSIZ, AHLÂKSIZ DAVRANIŞLARDAN, SEFAHATTAN, ÇILGINCA
EĞLENCEDEN KAÇINMAK,
57 - YETİM MALI YEMEMEK,
58 - DUL KADINLARIN PARASINI MALINI YEMEMEK, ONLARI TÂCİZ ETMEMEK,
59 - TERÂZİDE, METREDE, LİTREDE, BASKÜLDE, HER ŞEYDE ÖLÇÜ
VE TARTIYA HİLE KATMAMAK, AKRABA İLE YABANCI ARASINDA AYIRIM YAPMADAN AYNI ÖLÇÜYÜ, TARTIYI, FİYATI UYGULAMAK, AYNI İLGİYİ
GÖSTERMEK, ADÂLETTEN ŞAŞMAMAK,
60 - ÜRETİMDE VE TİCÂRETTE YOLSUZLUK YAPMAMAK,
STOKÇULUK, KARABORSACILIK, İĞTİŞAŞ YAPMAMAK,
YÂNİ SAHTE İLAÇ ÜRETMEMEK,
SÜTE SU, PİRİNCE TAŞ, BİBERE KİREMİT TOZU KATMAMAK,
YALANLA DOLANLA, PAZARLIĞI KIZIŞTIRARAK ALIŞVERİŞ YAPMAMAK,
ÇALINTI MAL ALIP SATMAMAK,
HACİZLİ MALI BEDAVAYA KAPATMAYA KALKMAMAK,
61 - BAŞKALARINA İSTER SÖZLE, İSTER SİLAHLA, HAKSIZ YERE (KISAS DIŞI) SALDIRMAMAK,
62 - ALLAH'A VERİLEN BÜTÜN SÖZLERİ, EDİLEN YEMİNLERİ,
TÖVBELERİ TUTMAK.
BU HUSUSLARLA İLGİLİ ÂYETLER:
- "RABBİNİZİN SİZE HARAM KILDIĞINI OKUYAYIM:
O'NA HİÇ BİR ŞEYİ ORTAK KOŞMAYIN.
ANA-BABAYA İYİLİKTEN KAÇINMAYIN!
ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN.
FUHUŞLARIN AÇIĞINA KAPALISINA YAKLAŞMAYIN.
VE HAKSIZ YERE CANA KIYMAYIN.
YETİMİN MALINA YAKLAŞMAYIN.
ÖLÇÜ VE TARTIYI TAM ADÂLETLE YAPIN.
AKRABANIZ DA OLSA, ADÂLET YAPIN.
ALLAH'A VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTUN.
İŞTE BENİM DOĞRU YOLUM BUDUR.."
(EN'AM SÛRESİ , 151-158. ÂYETLER)
- "FAKİRLİK KORKUSUYLA,
ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN!
ONLARI DA, SİZİ DE BİZ BESLİYORUZ."
(İSRÂ SÛRESİ , 31. ÂYET)
- "YETİM MALINA YAKLAŞMAYIN!
ANCAK (ONLAR) ERGİNLİK ÇAĞINA ERİŞİNCEYE KADAR
(VASİLİK VEYÂ VEKÂLET EDİYORSANIZ)
GÜZEL BİR TARZDA OLSUN!"
(İSRÂ SÛRESİ , 34. ÂYET)
ALLAH'IN ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE HARAM KILDIĞI HUSUSLARI GÖRDÜNÜZ MÜ?.. ALLAH'I BİRLEMEKTEN HEMEN SONRA ANA VE BABAYA İYİLİKTEN KAÇINMAMAK, ÇOCUKLARI ÖLDÜRMEMEK, FUHUŞ YAPMAMAK, CANA KIYMAMAK, YETİM MALI YEMEMEK, TARTIDA ÖLÇÜDE, TİCÂRETTE HİLE YAPMAMAK, AKRABA-TANIDIK KAYIRMAMAK GELİYOR!..
BİZ BURAYA PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) HADİSİNE UYARAK YETİMİN YANINA DUL KADINLARI RAHAT BIRAKMAYI DA EKLEDİK. HERNEKADAR ÂYETLERDE DULLARLA İLGİLİ BİR MADDE YOK GİBİ GÖRÜNÜRSE DE, İLERDE VERECEĞİMİZ "EVLENİN, EVLENDİRİN" EMRİNDEN VE PEYGAMBERİMİZİN HADİSLERİNDEN İSLÂM'IN DUL KADINLARIN KORUNMASINA BÜYÜK ÖNEM VERDİĞİNİ ANLIYORUZ.
YÜCE PEYGAMBERİMİZ DİYOR Kİ:
"DUL VE YOKSULLARIN DERTLERİYLE, EKSİKLERİYLE İLGİLENEN KİŞİ
ALLAH YOLUNDA SÜREKLİ CİHAD EDEN,
HİÇ DURMADAN NAMAZ KILAN,
HER GÜN ORUÇ TUTAN BİRİ GİBİ ALLAH'A YÜKSELİR."
MAALESEF TOPLUMUMUZDA DUL KADINLAR, AZGIN ERKEKLER İÇİN BİRER AV GİBİ GÖRÜLÜR, RAHAT BIRAKILMAZ, TEK BAŞINA YAŞAMALARI ZORLAŞTIRILIR... BÖYLE KİŞİLERİN İSLÂM'LA İLGİSİ YOKTUR! TEVRAT TA İNSANLARI BU KONUDA UYARIR : "HİÇ BİR DUL KADINI VE ÖKSÜZÜ İNCİTMİYECEKSİN!" (ÇIKIŞ , 22. BÂB , 22. ÂYET... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR.)
İSLÂM'DA KEYF İÇİN, SPOR OLSUN DİYE SİNEK BİLE ÖLDÜRÜLMEZ!.. NASIL
ORUÇ İLE MÜSLÜMANLAR NEFSİNİ BİR AY KONTROL EDİYOR, BİR YIL BUNU SÜRDÜKMESİ BEKLENİYORSA; HACDA BÖCEK ÖLDÜRÜLMEZ, YAPRAK KOPARILMAZ, MÜSLÜMANIN HAYATININ GERİ KALAN KISMINDA DA CANLILARA KARŞI MERHAMETLİ DAVRANMASI BEKLENİR.
İLGİLİ ÂYET:
- "EY İMÂN EDENLER!
İHRAMDA İKEN AVLANMAYIN!
İÇİNİZDEN KİM BİR AV HAYVANINI BİLEREK ÖLDÜRÜRSE,
CEZÂSI İKİ ÂDİL KİMSENİN HÜKMÜ İLE,
ÖLDÜRDÜĞÜ HAYVANIN BENZERİ,
KÂBE'YE GÖTÜRÜLMÜŞ BİR HAYVANI KURBAN ETMEKTİR!
YÂHUT, KEFFÂRETİ O NİSBETTE FUKARAYI DOYURMAK,
VEYÂ ONUN DENGİ ORUÇ TUTMAKTIR!
TÂ Kİ BU SÛRETLE ETTİĞİNİN VEBÂLİNİ TATSIN!
ALLAH GEÇMİŞİ (İSLÂM ÖNCESİNİ) AF BUYURDU.
FAKAT KİM BİR DAHA BÖYLE YAPARSA,
ALLAH ONDAN İNTİKAMINI ALIR!"
(MÂİDE SÛRESİ , 95. ÂYET)
GÖRDÜNÜZ MÜ?.. CAN MUKADDES!.. HAYAT KUTSAL!.. HACDA CEYLÂN GELİP YANINIZA ÇÖKSE, KEKLİK GELİP KUCAĞINIZA KONSA, SEVMEKTEN BAŞKA BİR
ŞEY YAPAMAZSINIZ! SÂİR ZAMANDA DA AÇ OLMANIN DIŞINDA RASTGELE AVLANAMAZSINIZ!.. AVCILIK VE BALIK TUTMA SPOR OLAMAZ!
YETİM MALI YENMEYECEK!.. PEKİ, KİŞİ TERSİNİ YAPARSA, YETİMİN MALINI YERSE, VEYÂ DEVLETİN KAYNAKLARINDAN YETİMLERİN HAKKINI YERSE NE OLUR?
- "ZULÛMLE YETİM MALI YİYENLER,
KARINLARI DOLUSU ATEŞ YEMİŞ OLURLAR!
ONLAR YAKINDA ALEVLİ BİR ATEŞE GİRECEKLERDİR!"
(NİSÂ SÛRESİ , 10. ÂYET)
TERÂZİYE HİLE KATMANIN YANINA DA TİCÂRETE HİLE KATMAYI EKLEDİK. DUYMUŞSUNUZDUR, PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) ANCAK BÜYÜK BİR İKTİSATÇININ SÖYLEYEBİLECEĞİ SÖZÜ SÖYLEMİŞ:
"RIZKIN ONDA DOKUZU TİCÂRETTEDİR."
BUNUN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU, BUGÜN YENİ PAZARLAR BULMAK, PAZAR KAPMAK, TİCÂRET YOLLARINI KONTROL ETMEK İÇİN EMPERYALİST HIRİSTİYAN-YAHUDİ BATI ÜLKELERİNİN GİRDİĞİ SAVAŞLARDA GÖRÜYORUZ. ÇÜNKÜ BİR MALI ÜRETİRSİNİZ, MESELÂ BUĞDAYI, KENDİ KARNINIZI DOYURURSUNUZ, BU ONDA BİRE GİRER... AMA KALANINI SATAMAZSANIZ, ZİYÂN OLUR GİDER. İHTİYAÇTAN FAZLA ÜRETİLMİŞ OLAN MALIN MUTLAKA İHTİYAÇ SÂHİPLERİNE ULAŞMASI GEREKİR Kİ, BU DA KALAN ONDA DOKUZU TEŞKİL EDER. TOPLAYICILAR, AMBALAJCILAR, TAŞIMACILAR, TOPTANCILAR, PERÂKENDECİLER, SOKAK SATICILARINA KADAR HEP O ONDA DOKUZDAN EKMEK YİYENLERDİR. BU
ZİNCİRİN HİÇ BİR SAFHASINDA HİLE OLMAMASI GEREKİR.
HİLE SÂDECE TERÂZİDE EKSİK TARTMAK, ENDÂZEDE EKSİK ÖLÇMEK DEĞİLDİR!.. MÜTEAHHİD ÇİMENTODAN, DEMİRDEN ÇALAR, EKSİK KOYAR. KUMU YIKAMAZ, BİNÂ ÇÖKER... ELEKTRİK KABLOSUNUN KALİTESİNDEN ÇALAR, YANGIN ÇIKAR... OTOMOBİL ÜRETİCİSİ OTOMOBİLLERDEN ŞASİYİ KALDIRIR, KAZALARDA ÖLÜM ARTAR... OT YİYEN İNEĞİN YEMİNE İNEK SAKATATI, YÂNİ ET KATAR, DELİ DANA HASTALIĞI ORTAYA ÇIKAR!.. HİLENİN HURDANIN SONU YOK!... ZÂTEN O YÜZDEN YÜCE ALLAH:
- "EY İMÂN EDENLER!
BİRBİRİNİZİN MALLARINI (VEYÂ PARASINI)
BÂTIL YOLLARLA YEMEYİN!
MEĞER Kİ O BİRBİRİNİZDEN (KARŞILIKLI)
HOŞNUTLUĞA DAYANAN TİCÂRET MALI OLSUN."
(NİSÂ SÛRESİ , 29. ÂYET)
BUYURMUŞ!.. BÂTIL, HAK OLMAYAN DEMEKTİR. "ŞER'AN HELÂL OLMAYAN YOLLARLA YEMEYİN," DİYOR ALLAH... YÂNİ İÇİNE HİLE KARIŞMAYACAK, RİBÂ-FÂİZ GİRMEYECEK... İĞTİŞAŞ (ÜRÜNE BİRŞEYLER KATMAK) OLMAYACAK... KUMAR, GASP, SİRKAT (HIRSIZLIK), MALZEMEDEN ÇALMA OLMAYACAK... AHDE VEFÂSIZLIK, SÖZ TUTMAMAK OLMAYACAK... NE OLACAK?.. ALANDA DA, SATANDA DA GÖNÜL HOŞNUTLUĞU OLACAK. ALICI EVE GİDİP PAKETİ BOŞALTTIĞINDA ALTTA ÇÜRÜKLERİ GÖRÜP KÜFÜRÜ BASMAYACAK!.. VEYÂ SATICI PARAYI BANKAYA GÖTÜRDÜĞÜNDE SAHTE OLDUĞUNU ÖĞRENMEYECEK!..
NE ENTERESANDIR Kİ, BU ÂYETİN DEVÂMINDA "KENDİNİZİ ÖLDÜRMEYİN, ÖLDÜRTMEYİN" ÂYETİ GELMEKTE!.. YÂNİ ÜRETİMDE VE TİCÂRETTE HİLE YAPMAK, İNTİHAR ETMEKLE BİR ARADA VERİLMİŞ!.. "YAPTIĞINIZ HİLE İLE HAYÂTINIZI, GELECEĞİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYIN," DENMİŞ.
- "ARANIZDA MALLARINIZI BÂTILLA YEMEYİN!
İNSANLARIN BİR KISIM MALLARINI (VEYÂ PARASINI)
BİLE BİLE GÜNÂHI MUCİP OLACAK ŞEYLERLE (YEMEYİN!)
(VEYÂ) YEMEK İÇİN HÂKİMLERE KOŞMAYIN!"
(BAKARA SÛRESİ , 188. ÂYET)
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) DİYOR Kİ:
"HELÂL KAZANIP) HELÂL YEMEK, FARZLAR ÜSTÜ FARZDIR!"
"RIZKINI TEMİZLE Kİ, DUALARI KABUL EDİLEN BİR İNSAN OLASIN!
VARLIĞIMI KUDRETİNDE TUTAN ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ,
KUL, KURSAĞINA BİR LOKMACIK HARAM İNDİRİNCE,
İBÂDETİ KIRK GÜN KABUL EDİLMEZ!"
"ETİ HARAMLA BESLENMİŞ BİR İNSANA EN YAKIŞAN ÖDÜL,
CEHENNEM ATEŞİDİR.”
BU NOKTADA HÂLİS BİR HIRİSTİYANDAN DİNLEDİĞİMİZİ NAKLETMEK İSTERİZ.. . DEDİ Kİ:
"BİR İNSANIN MENFAAT İÇİN BAŞKA BİR İNSANI ALDATMASI,
(HAZRET-İ) İSÂ'YI AĞLATIR."
BİZE NEYİ HATIRLATTI BİLİYOR MUSUNUZ, "EMÂNETE HİYANET EDEN, ALLAH'A VE PEYGAMBERE HİYÂNET ETMİŞ OLUR," ÂYETİNİ!.. YALANLA, DOLANLA, HİLEYLE İNSANLARI ALDATMAK, KANDIRMAK TA AYNI!..
BÂZI FAKİHLER BU "ALDATMA" KONUSUNUN HAYVANLAR İÇİN DAHİ SAKINCALI OLDUĞUNU BELİRTİR, VE ÖKSEYLE, TUZAKLA, ZEHİRLE, DİNAMİTLE, DÜDÜKLE KUŞ, BALIK, HAYVAN AVLAMAYI DOĞRU BULMAZLAR. HATTÂ YEMLE BALIK AVLAMAYI DAHİ CÂİZ GÖRMEZLER, ÇÜNKÜ YEM VERİYOR GİBİ YAPIP, ALDATIP BALIĞI OLTAYA ÇEKİYORSUN... YAVRULARA KAÇMA FIRSATI VERMEYEN SIK DOKUNMUŞ AĞLA AVLANMA, VEYÂ YUVALARI TAHRİP EDEN TROL DE HARAMDIR... O FAKİHLER SÂDECE HAYVANA KAÇMA FIRSATI VEREN TUTMA, YAKALAMA VEYÂ VURMA ŞEKLİNDE AVLANMAYI DOĞRU BULURLAR.
- "YAZIKLAR VE AZAPLAR OLSUN
EKSİK VE HİLELİ ÖLÇÜP TARTANLARA!
(HİLELİ MAL ÜRETENLERE!)
VAY ONLARIN HÂLİNE!
ONLAR İNSANLARDAN BİR ŞEY ALDIKLARI ZAMAN
TAM ÖLÇERLER (TAM İSTERLER),
KENDİLERİ BİR ŞEY SATTIKLARINDA
EKSİK ÖLÇER VEYÂ TARTARLAR!
(VEYÂ ÜRETTİKLERİNE HİLE KATARLAR!)
ONLAR DİRİLTİLECEKLERİNİ SANMIYORLAR MI?
BÜYÜK BİR GÜN İÇİN OLACAKTIR BU!
O GÜN İNSANLAR ÂLEMLERİN RABBİNİN
DİVÂNINDA DURURLAR (HESAP VERİRLER)!"
(MÜTAFFİFİN SÛRESİ , 1-6. ÂYETLER)
UYANIN EY MÜSLÜMANLAR!.. SİZİ ŞARAP İÇMEKTEN, DOMUZ ETİ YEMEKTEN,
BAŞI AÇIK GEZMEKTEN KORKUTARAK; ESAS BÜYÜK GÜNAHLARI GÖZLERDEN SAKLIYORLAR!.. SONRA DA KENDİLERİ OTURUP, YETİM MALI YİYORLAR!.. AKRABALARINA DEVLET İMKÂNLARINI PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR! TARTIDA, ÖLÇÜDE, ÜRETİMDE, TİCÂRETTE, MAAŞTA, ÜCRETTE, MAHKEMEDE, İHÂLEDE HEP HİLE YAPIYORLAR!.. SİZİ HEP KANDIRIYORLAR!..
İSRÂ SÛRESİNDEKİ ÂYET HEP KIZ ÇOCUKLARINI GÖMEN ARAPLAR İÇİN DÜŞÜNÜLÜR. AMA ŞİMDİ BİLE VÂRİT!.. ÇOCUKLARINI SOKAĞA ATAN, CÂMİ AVLUSUNA BIRAKAN, GAYRIMEŞRÛ DİYE ÖLDÜREN NİCE ANA-BABA OLDUĞU GİBİ, KIREDİ BORCUNU ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN ÇOCUKLARI İLE BİRLİKTE BÜTÜN ÂİLESİNİ ÖLDÜRÜP İNTİHAR EDENLER DAHİ VAR. AYRICA KÜRTAJ BİLE BELKİ BU AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMELİDİR... EN DOĞRUSU ALLAH BİLİR.
BURADA ÖNEMLE BELİRTELİM Kİ, ÇOCUĞUN CİNSİYETİNİ ERKEĞİN KIROMOZOMLARI TÂYİN EDER. BU YÜZDEN KADINLARI "ERKEK DOĞURAMADI," DİYE SUÇLAYAN ERKEKLER, SON DERECE CÂHİLDİR VE ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAH İŞLEMEKTEDİRLER... YİNE KARILARINI KISIRLIKLA SUÇLAYAN ERKEKLER, KENDİLERİNİN DE KISIR OLABİLECEĞİNİ BİLMELİ VE BUNU HASTANELERDE TESBİT ETTİRMELİDİRLER. KALDI Kİ ALLAH BU TARZ GEREKSİZ SUÇLAMALARA GİDEN KİŞİLERİ ÂYETLE İKAZ ETMEKTEDİR:
- "O DİLEDİĞİNİ YARATIR.
DİLEDİĞİNE DİŞİLER (KIZLAR) BAHŞEDER,
DİLEDİĞİNE DE ERKEKLER BAHŞEDER.
YÂHUT ONLARI ÇİFT (İKİZ) YAPAR.
HEM DİŞİ, HEM ERKEK VERİR.
DİLEDİĞİNİ DE KISIR YAPAR!"
(ŞÛRA SÛRESİ , 49-50. ÂYETLER)
ÖYLEYSE, "OĞLUM OLMADI, ÇOCUĞUM OLMADI," DİYE DÖĞÜNMENİN BİR MÂNÂSI YOK!.. "ALLAH'IN TAKDİRİ BÖYLE İMİŞ," DEYİP RIZA GÖSTERMEK GEREK! VEYÂ GÜNÜN İMKÂNLARINDAN, TÜP BEBEKTEN YARARLANMAK DÜŞÜNÜLEBİLİR.
YERİ GELMİŞKEN EKLEYEYİM Kİ, İSLÂM'DA "PİÇ" KAVRAMI YOKTUR!.. YÂNİ GAYRIMEŞRU İLİŞKİYE GİRENLER "ZÂNİ" DİYE SUÇLANIR AMA, O İLİŞKİDEN DOĞAN ÇOCUK SUÇLANMAZ!.. ONUN NE KABAHATİ VAR?.. O YÜZDEN YÜCE PEYGAMBERİMİZ VEDÂ HACCI'NDA :
"ÇOCUK KİMİN YATAĞINDA DOĞARSA, ONUNDUR,
ZİNÂ EDEN KİMSE İÇİN KAYIPTIR,"
DİYEREK O ÇOCUĞU MEŞRULAŞTIRMIŞTIR. ÜSTELİK DOĞDUĞU ÂİLEYE KAZANÇ, ZİNÂ EDİP KAÇANA DA "KAYIP" SAYIYOR!..
YÂNİ KARISININ ZİNÂ ETTİĞİNİ ÖĞRENEN BİR KOCA DOĞAN ÇOCUĞU, "SEN BUNU BAŞKASINDAN PEYDAHLADIN," DİYE DIŞLAYAMAZ!.. KOLLASAYDIN KARINI!.. ÇOCUK ARTIK SENİNDİR!.. KARINI BOŞARSAN, O BAŞKA, AMA YİNE DE HER İKİSİNİN DE NAFAKASINI ÜSTLENMEK ZORUNDASIN!..
NE YAZIK Kİ, BU HUSUS, BIRAKIN CÂMİ HOCALARINI, EN BÜYÜK DİN ÂLİMLERİMİZ TARAFINDAN BİLE DİLE GETİRİLMEZ!.. HALBUKİ ŞAMANİST CENGİZ HAN BİLE HADİSE UYGUN DAVRANMIŞTI. DÜŞMANLARININ KAÇIRDIKLARI KARISINI HÂMİLE GERİ ALDI. DOĞAN ÇOCUĞA "CUCİ" ADINI KOYDU, EN SEVDİĞİ OĞLU O OLDU. ALTINORDU, AKORDU, GÖKORDU, KIRIM HANLIĞI DEVLETLERİ ONA BAĞLI İDİ. ESKİ TÜRKLER DE ÖYLE DAVRANIRDI. "PİÇLİK" KAVRAMI BİZE ARAPLAR'DAN VE AVRUPALILAR'DAN BULAŞMIŞTIR.
- "EVLÂTLARINIZI ONLARIN BABALARININ
ADLARINA BAĞLAYARAK ÇAĞIRIN.
BU, ALLAH'IN YANINDA DAHA ADÂLETLİDİR.
EĞER BABALARINI BİLMİYORSANIZ, (AYIPLAMAYIN)
ONLAR SİZİN DİN KARDEŞLERİNİZ VE DOSTLARINIZDIR."
(AHZAB SÛRESİ , 5. ÂYET)
İŞTE GÖRDÜNÜZ. PEYGAMBERİMİZİN HADİSİ ÂYETLE NASIL DOĞRULANIYOR!
BURADA GÂYE, ANASI ZÂTEN BELLİ OLAN OLAN ÇOCUĞUN BABASININ ADINI DA KULLANARAK İLERDE DÜZGÜN VE MEŞRÛ BİR EVLİLİK YAPMASINI SAĞLAMAKTIR. YÂNİ BİLMEDEN KENDİ KARDEŞİYLE, TEYZESİ, AMCASIYLA FALAN EVLENMESİNİ ÖNLEMEKTİR. PEK ÇOK ÜLKEDE KİŞİLER HÂLÂ BABA ADLARI İLE ÇAĞRILIR.
BİZDE DE ASKERLİKTE "AHMET OĞLU MEHMET" İFÂDESİ KULLANILIR. BABASI BİLİNMEYENLERE ESKİDEN "ABDULLAH OĞLU" DENİRDİ.
SÖZÜMONA MEDENÎ HIRİSTİYAN BATI'DAN BİZE ULAŞAN KÖTÜ BİR UYGULAMA, SUN'İ DÖLLENME YOLUYLA, YÂNİ TANIMADIĞI BİRİNİN SİPERMİ İLE KADINLARIN HÂMİLE KALMASIDIR. BABANIN ADI TİTİZLİKLE SAKLANIR. HALBUKİ BU, YUKARDA BAHSETTİĞİMİZ KARDEŞ-AMCA-DAYI DÖLÜYLE ÇOCUK YAPMAYA YOL AÇABİLİR. O YÜZDEN ÇOK DİKKATLİ HAREKET EDİLMESİ GEREKİR.