İYİ MÜSLÜMAN OLMANIN KURALLARI
VEYA
KUR'AN'DAN İSLÂM'I YAŞAMANIN YOLLARI - 8
DEVAM EDİYORUZ.
87 - İNSANIN YARADILIŞ GÂYESİNİ BİLMEK, ONA UYGUN HAREKET ETMEK.
YÜCE ALLAH ACABA BU KOSKOCA KÂİNATI, ONUN ÜZERİNDEKİ UFACIK DÜNYÂYI VE BİZİ NİYE YARATTI?.. BİZDEN NE BEKLİYOR?.. İŞTE CEVÂBI:
- "BİZ GÖĞÜ, YERİ VE İKİSİ ARASINDAKİLERİ
BOŞ YERE YARATMADIK!"
(SÂD SÛRESİ , 27. AYET)
- "CİNLERİ VE İNSANLARI
ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER
DİYE YARATTIM."
(ZÂRİYAT SÛRESİ , 56. ÂYET)
PEKİ, “ALLAH'A KULLUK ETMEK” NE DEMEK?.. ONUN DA CEVÂBI:
- "İNSAN, KENDİSİNİN BOŞ BIRAKILACAĞINI MI SANIYOR?"
(KIYÂMET SÛRESİ , 36. AYET)
- "O ALLAH Kİ, SİZİ YERYÜZÜNDE
(İŞLERİNİ GÖRESİNİZ DİYE) HALİFE KILDI.
VE VERDİĞİ ŞEYLERLE SİZİ DENEMEK İÇİN
BİR KISMINIZI MUHTELİF DERECELERLE
BİR KISMINIZDAN ÜSTÜN KILDI."
(EN'ÂM SÛRESİ , 165. ÂYET)
BU ÂYETTEN ANLIYORUZ Kİ, YÜCE ALLAH'IN ADINA BİZİM YAPMAMIZ GEREKEN İŞLER VAR. VE BİZ İNSANLARA VERİLEN KAABİLİYET, İMKÂN, ÖMÜR DE EŞİT DEĞİL!.. BUNDAN DAHA TABİİ BİR ŞEY OLAMAZ. HALK DEYİMİ İLE,
"SEN AĞA, BEN AĞA,
BU İNEĞİ KİM SAĞA?"
EĞER HERKES BEY, PAŞA OLAYDI, SOKAKLARI KİM SÜPÜRECEKTİ?.. YALNIZ YÜCE ALLAH BU DERECE DERECE FARKLI KAABİLİYET VE İMKÂNLARIN BİR İMTİHAN OLDUĞUNU DA BELİRTMİŞ. YÂNİ, HER ŞEYİ KENDİMİZE YONTUP, KABARIP ÖĞÜNMEK YOK!.
PEKİ, YÜCE ALLAH BİZDEN O'NUN ADINA NE GİBİ GÖREVLER YAPMAMIZI BEKLİYOR?.. BUNUN DA CEVÂBI VAR:
- "İNSAN BAŞIBOŞ BIRAKILACAĞINI MI SANIR?"
(KIYÂME SÛRESİ , 36. ÂYET)
- "SİZİ YERYÜZÜNDE YARATMIŞ,
VE ORAYI İMÂR ETMENİZİ DİLEMEKTEDİR.
VAZİFENİZİ YERİNE GETİRMEDİĞİNİZ ZAMAN,
ONDAN AF DİLEYİNİZ."
(HUD SÛRESİ , 61. ÂYET)
- "DOĞRUSU BİZ İNSANI İMTİHAN ETMEK İÇİN
KARIŞIK BİR NUTFEDEN YARATTIK.
VE ONU (MUTLAKA) İMTİHAN EDECEĞİZ.
BU SEBEPLE ONU İŞİTİR VE GÖRÜR KILDIK.
ŞÜPHESİZ BİZ ONU ÖMÜR BOYU YÜRÜYECEĞİ
BİR YOLA KOYDUK.
O BU YOLU YA ŞÜKREDEREK,
YA DA NANKÖRLÜK EDEREK KATEDER."
(İNSAN SÛRESİ , 2-3. ÂYETLER)
YÜCE ALLAH BİZİM DÜNYÂYI İMÂR ETMEMİZİ, ORASINI İNSANLAR, HAYVANLAR, BÜTÜN CANLILAR İÇİN HUZUR İÇİNDE YAŞANACAK BİR YER HÂLİNE GETİRMEMİZİ İSTİYOR... YÂNİ, HEPİMİZ ÇEVREMİZİ, ÜLKEMİZİ, DÜNYÂYI BULDUĞUMUZDAN DAHA İYİ, DAHA GÜZEL BİR HÂLE GETİRMEKLE MÜKELLEFİZ. BUNU YAPAMAZSAK, VAZİFEMİZİ YAPAMAMIŞ OLURUZ. ALLAH'TAN AF VE MAĞFİRET DİLEMEKTEN BAŞKA ÇÂREMİZ KALMAZ!..
PEKİ, BİZ NE YAPIYORUZ?.. ZÂLİM, GÖZÜ PARADAN BAŞKA BİR ŞEY GÖRMEYEN HIRİSTİYAN-YAHUDİ BATI DÜNYÂSINI UYARAK ORMANLARI YOK EDİYORUZ. SULARI, DENİZLERİ KİRDLETİYORUZ. HAYVANLARI, KUŞLARI, YARARLI BÖCEKLERİ ÖLDÜRÜYORUZ. BİZDEN SONRAKİLERİ DÜŞÜNMEDEN ÇEVREMİZİ, ÜLKEMİZİ, DÜNYÂYI TAHRİP EDİYORUZ!..
ALLAH'TAN KORKAN, MÜSLÜMAN OLAN HİÇ BÖYLE YAPAR MI?
88 - ÇALIŞMAK, HEM RIZKINI ÇIKARMAK İÇİN, HEM DE İNSANLARA
HİZMET İÇİN ÇALIŞMAK.
BOŞ DURMAK BİR İŞKENCEDİR... MAALESEF BUNU MÜSLÜMANLARA YETERİNCE ANLATAMIYORUZ... HER İKİSİ DE KUR'AN-I KERİM'DE GEÇEN ARILARIN (NAHL SÛRESİ) , KARINCALARIN (NEML SÛRESİ) DURMAK BİLMEZ ÇALIŞMALARI HEPİMİZİN GÖZÜ ÖNÜNDE OLDUĞU HALDE, AĞUSTOS BÖCEĞİNİN İBRET VERİCİ ÂKIBETİNİ HERKES BİLDİĞE HALDE; TÂTİL, EMEKLİLİK, YAN GELİP YATMA HEMEN HERKESİN HAYÂLİ!.. HALBUKİ DÜNYÂ HAYÂTINA YAN GELİP YATMAK İÇİN DEĞİL; BİR ŞEYLER YAPMAK İÇİN GELDİK. BU DA ANCAK ÖZVERİLİ ÇALIŞMA İLE OLUR.
İLGİLİ ÂYETLER:
- "İNSAN İÇİN ANCAK
ÇALIŞTIĞINA HAKKI VARDIR.
ONUN ÇALIŞMASI ŞÜPHESİZ GÖRÜLECEKTİR."
(NEML SÛRESİ , 39-40. ÂYETLER)
NEML, "KARINCA" DEMEKTİR. ALLAH, İNSANIN ALLAH İNDİNDE DEĞERİNİN ANCAK ÇALIŞMASI İLE OLDUĞUNU, ANCAK ÇALIŞTIĞI KADARINA HAKKI OLDUĞUNU KARINCAYI ÖRNEK GÖSTEREREK, KARINCA SÛRESİNDE BELİRTMİŞ!.
- "ÂHIRETİ DİLEYİP İNANMIŞ OLARAK
GEREKLİ ÇALIŞMADA BULUNAN KİMSELERİN
ÇALIŞMALARI ŞÜKRE DEĞER."
(İSRÂ SÛRESİ , 19. ÂYET)
- "İNANMIŞ OLARAK YARARLI İŞ İŞLEYENİN
ÇALIŞMASI İNKÂR EDİLMEYECEKTİR.
BİZ ONU YAZIYORUZ."
(ENBİYÂ SÛRESİ , 97. ÂYET)
- "ÖYLE BİR GÜNDEN KORKUN Kİ,
HEPİNİZ O GÜN ALLAH'A DÖNDÜRÜLECEKSİNİZ.
SONRA HERKESE KAZANDIĞI TAMAMEN VERİLECEK,
VE ONLAR ZÛLMEDİLMİŞ OLMAYACAKLARDIR."
(BAKARA SÛRESİ , 281. ÂYET)
- "KİŞİ YARIN İÇİN NE GÖNDERDİĞİNE BAKSIN."
(HAŞR SÛRSİ , 18. ÂYET)
İSLÂMİYET’TE TÂTİL YOKTUR!.. DİNLENME VARDIR… YÂNİ, “ÇOK ÇALIŞTIM, ARTIK HİÇ BİR ŞEY YAPMADAN SIRTÜSTÜ YAPATACAĞIM,” DİYEMEZ İNSAN. YORULDUYSA DİNLENİR. İZNİNİ KULLANIR, AMA BOŞ GEÇİRMEZ. KİTAP OKUR, BİRİLERİNE YARDIM EDER. EVİNİN TÂMİRATINI YAPAR. ALLAH BOŞ DURANI SEVMEZ!.. HATTÂ, ÂYETE BAKILIRSA, BİR ÇALIŞMANIN YORGUNLUĞUNU, BAŞKA BİR ÇALIŞMAYLA GİDERMENİ İSTER, “TEKRAR YORUL” DER:
-“HER ZORLUĞUN YANINDA BİR KOLAYLIK VARDIR.
O HALDE (BİR İŞTEN) BOŞALIP BOŞALMAZ, YENİDEN BİR İŞE KAPILIP YORUL!”
(İNŞİRAH SÛRESİ , 6-7)
DEVAM EDELİM:
- "İŞTE BU, SİZİN İŞLEDİĞİNİZİN KARŞILIĞIDIR.
ÇALIŞMALAR ŞÜKRE DEĞERDİR."
(İNSAN SÛRESİ , 22. ÂYET)
- "HERKES ÇALIŞTIĞININ KARŞILIĞINI GÖRSÜN DİYE,
ZAMANI GİZLİ TUTULAN KIYÂMET
MUTLAKA GELECEKTİR!"
(TÂHÂ SÛRESİ , 15. ÂYET)
- "CİHAD EDEN ANCAK KENDİSİ İÇİN
CİHAD ETMİŞ OLUR."
(ANKEBÛT SÛRESİ , 6. ÂYET)
DİKKAT EDİLİRSE, ÇALIŞMA İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİR ÂYET "İNSAN" SÛRESİNDE VERİLMİŞ. YÂNİ, İNSAN OLMAK ÇALIŞMA İLE MÜMKÜN!.. ÖTE YANDAN CİHAD, HEM "GAYRET ETMEK", HEM DE "KÖTÜLERLE, KÖTÜLÜKLERLE MÜCADELE ETMEK" DEMEKTİR. ÇALIŞMANIN EN MAKBÛL ŞEKLİDİR.
- "UĞRUMUZDA CİHAD EDENLERİ
ŞÜPHESİZ BİZE GELEN YOLLARIMIZA KOYACAĞIZ."
(ANKEBÛT SÛRESİ , 69. ÂYET)
- "ALLAH, MALLARI VE CANLARI İLE CİHAD EDENLERİ,
OTURANLARA DERECELERDE ÜSTÜN KILMIŞTIR."
(NİSÂ SÛRESİ , 95. ÂYET)
- "MÜMİNLER, ALLAH YOLUNDA CİHAD EDERLER.
VE YERENİN YERMESİNDEN KORKMAZLAR.
BU ALLAH'IN BİR NİMETİDİR,
ONU İSTEDİĞİNE VERİR."
(MÂİDE SÛRESİ , 54. ÂYET)
HA, BİR DE HİLEYLE HURDAYLA, İLTİMASLA, RÜŞVETLE KABA KUVVETLE KAZANILANLAR VAR:
- "İNSANLARIN ELLERİYLE
(HAKSIZ) KAZANDIKLARI YÜZÜNDEN
(YERYÜZÜNDE) KARADA VE DENİZDE FESAT ÇIKTI."
(RUM SÛRESİ , 41. ÂYET)
ALLAH ALLAH!.. NE MUHTEŞEM ÂYET!.. İNSANLARIN HAKSIZ KAZANDIKLARI YÜZÜNDEN KARADA VE DENİZDE FESAT ÇIKMIŞ!.. NASIL ÇIKMIŞ?.. BALIK ÇİFTLİKLERİNDE SUN'İ VE KİMYEVÎ YEMLERLE BESLENEN BALIKLAR VE DENİZ HAYVANLARI YÜZÜNDEN FESAT ÇIKMIYOR MU?.. AŞIRI AVLANMA, TIROL, GIRGIR, VS. YÜZÜNDEN HEM BALIK TÜRLERİ, HEM DE DİĞER DENİZ HAYVANLARININ
SOYU TÜKENMİYOR MU?.. KARADA YUKARDA SAYDIĞIMIZ YOLSUZLUKLARA EK OLARAK TARIM ÜRÜNLERİNİN VE ÇİFTLİK HAYVANLARININ GENLERİYLE OYNAYARAK, ONLARA HORMON VE ANTİBİYOTİK YÜKLEYEREK HAKSIZ ELDE EDİLEN KAZANÇLAR, İNSANLAR ARASINDA HASTALIK VE FESAT YAYMIYOR MU?.. BOŞ, KAYALIK VE VERİMSİZ ARÂZİYİ KULLANMAK YERİNE, TARIM ARÂZİLERİNE, ORMANLARA, SU KAYNAKLARININ DİBİNE BİNÂLAR DİKMEKLE ÇEVRE TAHRİP OLMUYOR MU?.. ÜÇ-BEŞ KURUŞ DAHA FAZLA KÂR EDELİM DİYE, FABRİKALARIN ZEHİRLİ ATIKLARINI, ŞEHİRLERİN LÂĞIMLARINI DENİZLERE, GÖLLERE, IRMAKLARA AKITMAKLA KARALARI VE DENİZLERİ VE KENDİMİZİ MAHVETMİYOR MUYUZ?.. DAHA NE OLSUN?
89 - ÇALIŞTIRDIĞI İNSANIN ÜCRETİNİ GECİKTİRMEMEK, TAM ÖDEMEK.
ÇALIŞMAK GÜZEL DE, BAŞKASINA ÇALIŞANIN ÇOK BÜYÜK BİR DERDİ VAR. ÇALIŞTIĞINA KARŞILIK ALDIĞI ÜCRET, ÇOĞU ZAMAN EMEĞİNİN KARŞILIĞI OLMUYOR!..
BİZ DERİZ Kİ, HİÇ BİR GÜNDELİK EMEK, GÜNDELİK İHTİYAÇLARI KARŞILAYACAK ÜCRETTEN DAHA AŞAĞISI İLE ÖDENEMEZ!.. YANİ, MAKÛL ÖLÇÜLER İÇERİSİNDE GÜNDE 8 SAAT DÜZENLİ ÇALIŞAN BİR İŞÇİ, EN AZ KENDİSİNİN O GÜNKÜ İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK (BUNA BARINMA, ISINMA, GİYİNME, SAĞLIK, DİNLENME DÂHİL) BİR ÜCRET ALMALIDIR. BUNA EK OLARAK ÇALIŞMASIYLA PATRONA KAZANDIRDIĞINDAN DA BİR PAY ALMALIDIR Kİ, YUVA KURABİLSİN, ÂİLESİNİ GEÇİNDİREBİLSİN, ÇOCUKLARINI OKUTABİLSİN, İLERDE ÇALIŞAMADIĞI GÜNLERDE EMEKLİLİK BİRİKİMİ YAPABİLSİN!..
AYRICA BÜYÜK EMEKLE ELDE EDİLMİŞ USTALIKLAR, BECERİLER, MESLEKLER İÇİN BU GÜNDELİK ÜCRET, DURUMA GÖRE, YAPILAN İŞİN EHEMMİYETİNE GÖRE ARTMALIDIR. YÂNİ, BİR BEYİN CERRAHININ MESLEĞİNDE SARFETTİĞİ 8 SAAT İLE, BİR ÇÖPÇÜNÜN 8 SAATİ AYNI DEĞERDE OLMAZ ELBETTE, İKİSİNİN DE TOPLUM İÇİN GEREKLİ OLMASINA RAĞMEN!.. ÜCRETLER O İŞİ YAPMAYI CÂZİP HÂLE GETİRMELİDİR Kİ, TOPLUM İÇİNDE BÜTÜN ÇALIŞANLAR ARASINDA HUZURLU VE ÂHENGLİ BİR BERÂBERLİK SAĞLANABİLSİN.
MESELEYE BÖYLE BAKILMADIĞI GİBİ, DÜŞÜK OLAN ÜCRETLER BİLE GÜNÜNDE ÖDENMEZ, ÖDENDİĞİNDE DE TAM OLARAK ÖDENMEZ!.. BUNU YAPANLAR SÂDECE KADINLARI FUHUŞA ZORLAYAN MAFYA MENSUPLARI, KONSUMATRİSLERE, ŞARKICILARA, GARSONLARA ÜCRETİNİ ÖDEMEYEN BAR-PAVYON SÂHİPLERİ SANILMASIN!.. HEMEN BÜTÜN PATRONLAR, İŞ SÂHİPLERİ ÇALIŞANININ ÜCRETİNİ KESMEYİ, GEÇ ÖDEMEYİ, VEYÂ HİÇ ÖDEMEMEYİ MÂRİFET SANIR!.. HALBUKİ, İŞÇİNİN HAKETTİĞİ ÜCRET, PATRONA "EMÂNET" SAYILIR, EMÂNETE HIYÂNET İSE, ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAHTIR. KİŞİ ALLAH'A VE PEYGAMBERE İHÂNET ETMİŞ SAYILIR!
- "EY MÜMİNLER!
BİLE BİLE EMÂNETLERİNİZE HİYÂNET ETMEK SÛRETİYLE,
ALLAH'A VE ELÇİSİNE HIYÂNET ETMEYİN!"
(ENFÂL SÛRESİ, 27. ÂYET)
KALDI Kİ, O PATRONA ÇALIŞMASA DAHİ, YOKSULUN O PATRONUN MALINDA, SERVETİNDE HAKKI VARDIR. (HAŞR SÛRESİ , 7. ÂYET ; EN'ÂM SÛRESİ , 141. ÂYET ; ZÂRİYAT SÛRESİ , 19. ÂYET) VARIN SİZ, BİR DE ÇALIŞMIŞ OLAN YOKSULUN PATRONUN SERVETİNDEKİ HAKKINI DÜŞÜNÜN!..
- "...KİM Kİ (EMÂNETE) HİYÂNET EDERSE,
KIYÂMET GÜNÜ BOĞAZINDA O HIYÂNET ZİNCİRİ İLE GETİRİLİR.
SONRA HAYIR VEYÂ ŞER NE KAZANDIYSA, EKSİKSİZ ÖDENİR."
(ÂL-İ İMRAN SÛRESİ, 161. ÂYET)
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) ŞU İKİ SÖZÜYLE KONUYU ÇOK GÜZEL BAĞLAMIŞTIR:
"ÜCRETLİNİN ÜCRETİNİ, TERİ KURUMADAN ÖDEYİN!"
"ALLAH ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: ÜÇ KİŞİ VARDIR Kİ,
MAHŞER GÜNÜ BEN ONLARIN DÜŞMANI OLACAĞIM.
BUNLARDAN BİRİ DE BİR ÜCRETLİYİ ÇALIŞTIRIP, ONDAN YARARLANIP TA
ONUN ÜCRETİNİ TAM VAKTİNDE ÖDEMEYEN KİŞİDİR."
ÇALIŞANIN ÜCRETİNİ GECİKTİRMEK TEVRAT'TA DA YASAKLANMIŞTIR: "GÜNDELİKÇİNİN GÜNDELİĞİNİ BÜTÜN GECE SABAHA KADAR YANINDA ALIKOYMAYACAKSIN." (LEVİLİLER , 19. BÂB , 13. ÂYET ... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE HADİS İLE BAĞDAŞIYOR.)
ŞÖYLE DİYEREK BİTİRELİM: BEN DAHA EMÂNETE HİYÂNET EDİP ÜCRETLİNİN HAKKINI ÖDEMEYEN KİŞİNİN İFLÂH ETTİĞİNİ GÖRMEDİM. HEPSİNİN SONU İNTİHAR EDEN BANKER KASTELLİ GİBİ HÜSRAN OLMUŞTUR.
90 - RİBÂ YEMEMEK, HARAM OLAN FÂİZİ YEMEMEK, FÂİZ VERMEMEK.
MÜSLÜMAN, ÇALIŞARAK KAZANIR... ÇALIŞMADAN KAZANILAN YA FÂİZDİR, YA HARAÇTIR, YA KUMAR!.. HARAÇ VE KUMARIN KÖTÜLÜĞÜNÜ DAHA ÖNCE BELİRTTİK. FÂİZ VE TEFECİ FÂİZİ DEMEK OLAN RİBÂ, YUVALAR YIKAR. BUNU KIREDİ KARTI BORÇLARINDA GÖRÜYORUZ. İNTERNETİ TARARSANIZ, SIRF KIREDİ KARTI BORCUNU ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN KARISINI VE ÇOCUKLARINI ÖLDÜREN, SONRA DA İNTİHAR EDEN PEK ÇOK İNSANIN DIRAMINA RASTLARSINIZ.
FÂİZ SÂDECE FERTLERİ BATIRMAZ; MÜESSESELERİ, ŞİRKETLERİ, HATTÂ ÜLKELERİ MAHVEDER!.. GÜNEY AMERİKA ÜLKELERİ GİBİ TÜRKİYE DE YILLARCA FÂİZİN PENÇESİNDE KIVRANMIŞ DURMUŞ, BORCU BORÇLA ÖDEMEYE ÇALIŞTIĞI İÇİN, ÖYLE BİR NOKTAYA GELMİŞTİR Kİ, YILLARCA ANCAK BORCUNUN FÂİZİNİ ÖDEYEBİLMİŞTİR. ZÂTEN TÜRKİYE'DE MENDERES, DEMİREL, ÖZAL VE ERDOĞAN DÖNEMLERİNDE "KALKINMA" ZANNEDİLEN DURUMLAR, HEP ALINAN DIŞ BORCUN SAĞLADIĞI GEÇİCİ VE SAHTE RAHATLIKTIR... YUNANİSTAN 2011'DE YÜKSEK FÂİZLİ BORÇLARI YÜZÜNDEN BATTI. İTALYA, İSPANYA, İZLANDA,
İRLANDA, FRANSA VE ŞAŞILACAK BİR ŞEKİLDE AMERİKA BORÇLAR ALTINDA KIVRANMAKTA, "HA YIKILDI, HA YIKILACAK" DENEN BİR DURUMDA VARLIĞINI SÜRDÜRMEKTEDİR. BÜTÜN BU FÂİZCİ ZÂLİM ÜLKELERİ SÖMÜRGECİ, İŞGÂLCİ, HATTÂ "DEMOKRAT" OLMALARI DAHİ KURTARAMAMAKTADIR!
FÂİZ HARAMDIR, İNSANI ÇALIŞMAYA DEĞİL; HAVADAN PARA KAZANMAYA, BORÇLA YAŞAMAYA, YAN GELİP YATMAYA ÖZENDİRDİĞİ İÇİN, KARŞILIĞI EMEK VEYÂ MAL OLMADIĞI İÇİN HARAMDIR. BİR ALIŞ-VERİŞ ARACI OLAN PARAYI, BÂZILARININ İDDİA ETTİĞİ GİBİ, MAL SAYIP "BU BİR ALIŞVERİŞTİR" DEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR!
- "RİBÂ YİYENLER, (KABİRLERİNDEN)
ANCAK ŞEYTANIN ÇARPTIĞI KİMSENİN
KALKTIĞI GİBİ, AYAĞA KALKARLAR.
BU, ONLARIN ASLINDA
'RİBÂ DA BİR ALIŞVERİŞTİR,'
DEMELERİNDEN DOLAYIDIR.
ALLAH ALIŞVERİŞİ HELÂL,
RİBÂYI HARAM KILDI!"
(BAKARA SÛRESİ, 275-276. ÂYETLER)
- "EY MÜMİNLER!.. ALLAH'TAN SAKININ!
İNANMIŞSANIZ, FÂİZİN (BORÇTAN) ARTA KALAN
HESÂBINDAN VAZGEÇİN!
EĞER VAZGEÇMEZSENİZ,
ALLAH VE PEYGAMBERİNE KARŞI
HARP İLÂN ETMİŞ OLURSUNUZ!"
(BAKARA SÛRESİ , 278-280. ÂYETLER)
- "EĞER BORÇLU DARDA İSE,
KOLAYINA GELENE KADAR BEKLEYİN!
(HELE DAHA ÖNCE KAT KAT FÂİZ ALDIYSANIZ)
BORCU BAĞIŞLAMANIZ SİZİN İÇİN DAHA İYİDİR.
BUNU BİR BİLSENİZ!"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 130. ÂYET)
- "İNSANLARIN MALLARI İÇİNDE
ARTSIN DİYE FÂİZE VERDİĞİNİZ HERHANGİ BİR ŞEY,
ALLAH KATINDA ARTMAZ!
ALLAH'IN RIZÂSINI DİLEYEREK
VERDİĞİNİZ HERHANGİ BİR ZEKÂT BÖYLE DEĞİLDİR.
BUNLAR (ZEKÂT VERENLER)
MALLARINI KAT KAT ARTIRANLARDIR."
(RUM SÛRESİ , 39. ÂYET)
FÂİZ; FÂİZLE ZENGİN OLUP DÜNYÂYA HÜKMEDEN YAHUDİLER'İN İNANDIĞI TEVRAT'TA DAHİ YASAKTIR: "PARA FÂİZİ OLSUN, ZAHİRE FÂİZİ OLSUN, YÂHUT ÖDÜNÇ VERİLEN HER ŞEYİN FÂİZİ OLSUN, FÂİZLE KARDEŞİNE ÖDÜNÇ VERMEYECEKSİN." (TESNİYE , 23. BÂB , 19. ÂYET ... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ
KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR)... BAĞDAŞMAYAN BİR SONRAKİ CÜMLE "YABANCIYA VEREBİLİRSİN," DİYOR Kİ, BİZ BUNU TAHRİFAT SAYIYORUZ... DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR! İSLÂM'DA MÜSLÜMANA DA, GARİMÜSLİME DE FÂİZLE BORÇ VERİLMEZ!
BUGÜN SÜRMEKTE OLAN FÂİZ TARTIŞMASININ SEBEBİNİ HAZRET-İ ÖMER ŞÖYLE AÇIKLADIĞI RİVÂYET EDİLİR:
"KUR'AN'DA EN SON İNEN ÂYET(LERDEN BİRİ),
BAKARA'DAKİ FÂİZ ÂYETİDİR.
ALLAH'IN ELÇİSİ FÂİZİN NE OLDUĞUNU BİZE ANLATAMADAN ÖLMÜŞTÜR.
O YÜZDEN, SENİ (FÂİZ Mİ, DEĞİL Mİ, DİYE) ŞÜPHEDE BIRAKANI TERKET,
BIRAKMAYANI AL!"
BİZİM BU KONUDAKİ DEĞERLENDİRMEMİZ ŞUDUR: BORÇ CUMHURİYET ALTINI KARŞILIĞI VERİLMELİ, YİNE AYNI MİKTARDA CUMHURİYET ALTINI KARŞILIĞI OLARAK GERİ ALINMALIDIR... MAALESEF, ENFİLÂSYON HESAPLARI, HÜKÛMET BAŞARILI GÖRÜLSÜN DİYE, HİLELİ YAPILIR. SIK SIK SİSTEM DEĞİŞİR. HALK
HAYAT PAHALILIĞINI HİSSEDER, AMA NE KADAR ARTTIĞINI ANLAYAMAZ. BİZİM ENFİLÂSYON HESABIMIZ DA ALTIN DEĞERİ ÜZERİNEDİR. HERNEKADAR ALTIN FİYATI DIŞ PİYASALAR TARAFINDAN, (BÂZEN SİPEKÜLÂSYONLA) DOLAR OLARAK BELİRLENİYORSA DA, İTHALÂT VE İHRACATIMIZ, İÇ ÜRETİMİMİZ GENELDE İTHALÂTA VE DOLARA BAĞLI OLDUĞU İÇİN, EN DOĞRU ENFİLÂSYON HESÂBI
GENE ALTIN İLE OLMAKTADIR... BUNA DAYANARAK TASARRUF VEYÂ GÜVENLİK AÇISINDAN BANKAYA YATIRILAN PARAYA VERİLEN FÂİZ, ALTININ DEĞER ARTIŞI ORANINA DENK İSE, KABUL EDİLEBİLİR. ÇÜNKÜ PARA DEĞERİNİ KAYBETMEMİŞ, ANCAK FÂİZDEN PARA DA KAZANILMAMIŞ OLUR... FÂİZ DÜŞÜKSE, KİŞİ ZARAR EDER, AMA YİNE FÂİZ YEMEMİŞ OLUR... FÂİZ, ALTININ DEĞER ARTIŞI ORANINDAN YÜKSEK İSE, ARADAKİ FARKI YEMEMEK, BİR HAYIR İŞİNDE KULLANMAK DOĞRU OLUR... FÂİZLE HAYIR YAPILIR MI?.. SEVÂBI OLUP OLMADIĞINI ALLAH BİLİR, AMA SİZ FÂİZ YEMEMİŞ OLURSUNUZ.
YANLIŞIMIZ VAR İSE, ALLAH AFFETSİN!
ÖTE YANDAN YAŞAR NURİ ÖZTÜRK, RİBÂNIN "MAL VE PARADA HER TÜRLÜ
HAKSIZ ARTIŞ" ANLAMINA GELDİĞİNİ SÖYLEMEKTEDİR Kİ, BİZ DE KATILIRIZ.
91 - BORÇ-ALACAK ANLAŞMALARINI YAZILI YAPMAK, HER TÜRLÜ MUKAVELEYİ YAZIYA DÖKMEK.
ÇOĞU KİMSE "SÖZÜM SENETTİR" DER, KENDİSİNE GÜVENİLMESİNİ İSTER. AMA BİR GÜN ANSIZIN ÖLÜVERİRSE, ONUN VERDİĞİ SÖZÜ KİM BİLECEK ALACAKLIDAN BAŞKA?.. BÖYLE BİR DURUMUN MAHKEME NAZARINDA BİR DEĞERİ VAR MI?.. YOK!.. ÖYLEYSE, MESELEYİ "SÖZE GÜVEN" NOKTASINA GETİRMEDEN, HEM ALACAKLI, HEM DE VERECEKLİ AÇISINDAN GÜVENLİ OLAN YAZILI BİR ANLAŞMAYA DÖKMEK, EN DOĞRUSUDUR. ÇÜNKÜ SÂDECE ALACAKLI DEĞİL, BORÇLU DA GÜÇ DURUMA DÜŞEBİLİR. YA ADAM KALKAR DA, "SENİN BANA BORCUN 500 DEĞİL,
5000 LİRA İDİ," DERSE, BORÇLU NE YAPABİLİR? HELE Kİ, ALACAKLI BELÂLI BİRİ İSE!.. O YÜZDEN YAZILI BELGE EN İYİSİDİR.
İLGİLİ ÂYET:
- "EY İYMAN EDENLER!.. MUAYYEN BİR VÂDE İLE
BİRBİRİNİZE BORÇLANDIĞINIZ ZAMAN, ONU YAZIN!
VE BUNU ARANIZDA BİR KÂTİP ADL İLE,
ALLAH'IN ÖĞRETTİĞİ GİBİ,
YAZMAKTAN ÇEKİNMEKSİZİN YAZSIN!
RABBİ ALLAH'TAN KORKSUN DA,
O HAKTAN HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMASIN!
EĞER ÜZERİNDE HAK OLAN (ALACAKLI)
BİR SEFİH VEYÂ ZAYIF OLUR,
YÂHUT HERHANGİ BİR SEBEPLE
YAZDIRMAYA GÜCÜ YETMEZSE,
BUNU ONUN YERİNE VELİSİ,
DOĞRU OLARAK YAZDIRSIN.
İKİ ERKEĞİ DE ŞÂHİT TUTUN.
EĞER İKİ ERKEK BULUNMAZSA,
BU TAKDİRDE, DOĞRULUĞUNA
EMİN VE RÂZI OLDUĞUNUZ
BİR ERKEK, İKİ KADIN (DA) YETER.
KADINLARDAN BİRİ UNUTURSA,
DİĞERİ HATIRLATIR.
ŞÂHİTLER, DÂVET EDİLDİKLERİ ZAMAN
ŞAHÂDETTEN KAÇINMASINLAR!
KÜÇÜK-BÜYÜK, HAK NE İSE,
ONU VÂDESİYLE BİRLİKTE
YAZMAYA ÜŞENMEYİN!
BU ŞEKİLDE HAREKET,
ALLAH İNDİNDE ADÂLETE DAHA UYGUN,
ŞAHÂDET İÇİN DAHA SAĞLAM,
ŞÜPHEYE DÜŞMEMENİZ İÇİN
(HAKİKATE) DAHA YAKINDIR.
MEĞER Kİ, ARANIZDA HEMEN DEVREDECEĞİNİZ
BİR TİCÂRET OLSUN!
BU TAKDİRDE YAZMAMAKTA
BİR BEİS YOKTUR.
ALIŞVERİŞ EDERKEN DE ŞÂHİT TUTUN!
BİR DE NE KÂTİP, NE ŞÂHİT
HİÇ BİR VEÇHİLE İZRAR EDİLMESİN!
EĞER ONLARA ZARAR VERİR,
NEHYOLUNDUĞUNUZ ŞEYİ YAPARSANIZ,
BU SİZE DOKUNACAK BİR FISK OLUR.
ALLAH'TAN SAKININ!
ALLAH SİZE ÖĞRETİYOR1
ALLAH HER ŞEYİ BİLİR!"
(BAKARA SÛRESİ , 282. ÂYET)
YÜCE ALLAH NE KADAR UZUN VE TEFERRUATLI ANLATMIŞ, DEĞİL Mİ?..
BURADA BİR ERKEK YERİNE İKİ KADIN İSTENMESİ, SANKİ KADINLARI KÜÇÜK GÖRÜYORMUŞ GİBİ YORUMLANIR KENDİNİ AYDIN-MEDENÎ SANAN ZIPIRLAR TARAFINDAN!.. HALBUKİ, HEPİMİZ BİLİRİZ Kİ, PEK ÇOK KADIN PARA MESELELERİNDE UNUTKANDIR, MÜSRİFTİR, ALIŞVERİŞ HASTASIDIR. KENDİ BORCUNU BİLE UNUTUR. TABİİ, HEPSİ DEĞİL!.. ONUN İÇİNDİR Kİ, ÂYET "BİRİ UNUTURSA, ÖTEKİ HATIRLAR," DİYOR. BU BİR MİZAÇ MESELESİDİR. ÇOĞU ERKEĞİN MAÇO OLMASI GİBİ!..
YAZILI ANLAŞMA YAPMAK, SÂDECE BORÇ İÇİN DEĞİL, VÂDELİ ALIŞVERİŞLERDE
DE GEREKLİDİR. ÖZELLİKLE MÜTEAHHİTLERLE YAPILMASI ŞARTTIR. ÇÜNKÜ GÖRMEDEN EV SATIN ALIYOR, VEYÂ EV, DÜKKÂN VS. YAPTIRIYORSUNUZ. MÜTEAHHİDİN NE TÜR MALZEME KULLANACAĞI, İŞİ NE ZAMAN BİTİRECEĞİ (VÂDE), ÖDEMELERİN NASIL YAPILACAĞI ANLAŞMAYA GİRMELİ VE HER İKİ TARAFÇA DA UYULMALIDIR. BİLHASSA DEVLET İLE MÜTEAHHİTLER ARASINDAKİ ANLAŞMALAR SON DERECE ÖNEMLİDİR. AYRICA HER TÜRLÜ NİKÂH AKTİ, İSTER RESMÎ, İSTER DİNÎ NİKÂH OLSUN, YAZILI YAPILMALIDIR!
DEVAM EDİYORUZ... YALNIZ DİKKATİNİZİ ÇEKERİZ, BUNDAN SONRA BELİRTECEĞİMİZ HUSUSLAR, NAMAZ KILIP ORUÇ TUTANLARIN MUTLAKA UYMASI GEREKEN HUSUSLARDIR. YOKSA, DAHA ÖNCE SÖYLEDİĞİMİZ GİBİ, KILDIKLARI "MEFSUH NAMAZ", TUTTUKLARI "NÂFİLE ORUÇ" OLUR, BOŞA GİDER!
92 - YALAN SÖYLEMEK NE KELİME; YALAN SÖZLERİN EDİLDİĞİ YERLERDE DURMAMAK.
BU HUSUSLARLA İLGİLİ ÂYETLER :
- "ALLAH'A KARŞI YALAN SÖYLEYENLERİN,
KIYÂMET GÜNÜ YÜZLERİNİN
SİMSİYAH OLDUĞUNU GÖRÜRSÜN!"
(ZÜMER SÛRESİ , 60. ÂYET)
- "... DOĞRU SÖYLEDİKLERİNİ
CANLARINI ÇIKARIRCASINA İDDİA ETTİKLERİ HALDE,
ALLAH ELBETTE ONLARIN
YALANCI OLDUKLARINI BİLİR!"
(TEVBE SÛRESİ , 42. ÂYET)
- "ALLAH MÜNÂFIKLARIN YALAN SÖYLEYECEKLERİNİ
KESİN OLARAK BİLİR!"
(MÜNÂFIKÛN SÛRESİ , 1. ÂYET)
TEVRAT TA İNSANLARI UYARIR : "YALAN ŞEYDEN UZAK OL!" (ÇIKIŞ , 23. BÂB , 7. ÂYET... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR.) ... NETİCE İTİBÂRİYLE :
- "HER YALANCI, GÜNAH YÜKLÜ KİMSEYE
YUH OLSUN!" (CÂSİYE SÛRESİ, 7. ÂYET)
AYNI ÂYETİN "HER GÜNAHKÂR YALANCININ VAY HÂLİNE!" ŞEKLİNDE TERCÜMESİ DE VAR.
- "ALLAH'IN LÂNETİ YALANCILARADIR!"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 61. ÂYET)
YÂNİ, YALANCI OLANA KURTULUŞ YOK!.. AMAN DİKKAT!
YÜCE PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) İBRET VERİCİ BİR HADİSİ VAR:
"EVET, BEN DE ŞAKA YAPARIM,
FAKAT ŞAKA YAPARKEN BİLE SÂDECE HAKİKATİ SÖYLERİM.
(YALAN SÖYLEMEM.)"
ZÂTEN "ŞAKA"NIN DAHA GÜZEL İFÂDESİ "LÂTİFE"DİR, "LÂTİF OLAN"DIR, İNCE, ZARİF OLANDIR. LÂTİFEDE İKİ TARAF TA, ŞAKA YAPAN DA, YAPILAN DA HAZ ALIR. ÜZÜLEN, KIRILAN, GÜCENEN, ALDANAN OLMAZ. BU ÖLÇÜNÜN DIŞINDAKİLER ZARİF ŞAKALAR DEĞİLDİR. HELE İNSANLARI AŞAĞILAYAN, GÜLÜNÇ DURUMLARA DÜŞÜREN, HATTA CANINI YAKAN EŞEK ŞAKALARI İSLÂM'A TÜMDEN AYKIDIR.
BU YÜZDEN TELEVİZYON KANALLARINI PİS "KAMERA ŞAKALARI" YAPMAMA KONUSUNDA, TELEVİZYON VE RADYO SİPİKERLERİNİ, SUNUCULARINI DA SEYİRCİLERLE, DİNLEYİCİLERLE DALGA GEÇMEME KONUSUNDA UYARIYORUZ. SUNUCU, BİR SOYTARI OLMADIĞI İÇİN, KOMİK OLMAK, SEYİRCİYİ GÜLDÜRMEK ZORUNDA DEĞİLDİR. TAM TERSİNE; CİDDİ, SAYGILI, ÖLÇÜLÜ OLMAK DURUMUNDADIR. ÖYLE KÖTÜ LÂFLAR, ÇİRKİN KELİMELER KULLANMA, VEYÂ MEHMET ALİ ERBİL'İN BİR SEFER YAPTIĞI GİBİ, SEYİRCİNİN ÜZERİNE YOĞURT ATMA GİBİ SULULUKLAR ASLA HOŞGÖRÜLEMEZ!
MÜSLÜMAN HİÇ BİR ZAMAN BAŞKASININ BAŞINA GELEN FELÂKETE GÜLMEZ! BUNU ŞAKA GİBİ KABUL ETMEZ. TAM TERSİNE; ELİNDE İMKÂNI VARSA, KOŞAR, YARDIM EDER.
O SEBEPLEDİR Kİ, TELEVİZYONLARDA KAHKAHA EFEKTİ İLE YAYINLANAN DÜŞME, ÇARPIŞMA VAK'ALARINI, KAZALARI AYIPLIYOR, İSLÂM'A TAMÂMEN AYKIRI BULUYORUZ. BU TARZ PUROGRAMLAR RTÜK TARAFINDAN KESİNLİKLE YASAKLANMALI, VEYÂ TÜRÜ DEĞİŞTİRİLMELİDİR. YÂNİ, İNSANLARI UYARICI, DİKKATLİ OLMAYA SEVKEDİCİ, EĞİTİCİ PUROGRAMLARA DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR.
93 - İNSANLARLA, BİZDEN BAŞKA OLANLARLA ALAY ETMEMEK.
BİLHASSA KADINLAR BİRBİRLERİYLE ALAY ETMESİNLER...
İLGİLİ ÂYET:
- "EY MÜMİNLER!..
BİR TOPLULUK BAŞKA BİR TOPLULUKLA ALAY ETMESİN"
BELKİ ONLAR KENDİLERİNDEN DAHA İYİDİRLER.
KADINLAR DA BAŞKA KADINLARLA ALAY ETMESİN!
BELKİ ONLAR KENDİLERİNDEN İYİDİRLER."
(HUCÜRAT SÛRESİ , 11. ÂYET)
YUKARIDA BELİRTTİĞİMİZ "KAMERA ŞAKASI" TÜRÜ ALAY EDİCİ PUROGRAMLAR BU ÂYETE DE AYKIRIDIR.
94 - BİRBİRİNİ KÖTÜ LÂKAPLARLA ÇAĞIRMAMAK, KÖTÜ ADLAR TAKMAMAK.
İLGİLİ ÂYET:
- "BİRBİRİNİZİ KÖTÜ LÂKAPLARLA ÇAĞIRMAYIN!"
(HUCÜRAT SÛRESİ , 11. ÂYET)
İNSANLARIN BİRBİRİNE AD TAKMASI, BU ADLA ALAY ETMESİ, İSLÂM'A UYMAZ. HİÇ BİR AD, LÂKAP KİŞİYİ İNCİTİCİ OLMAMALIDIR... YALNIZ KİŞİLERİN DE FAZLA ALINGAN OLMAMASI GEREKİR. KÖR, TOPAL, ÇOPUR, ÇOLAK, SAĞIR GİBİ BİRİNİN BEDENÎ DURUMUNU İFÂDE EDEN SÖZLERE ALIŞMAK, KABULLENMEK GEREKİR. KİŞİNİN KENDİSİNİ ALDATMASI, GERÇEĞİ KABULLENMEMESİ DE DOĞRU DEĞİLDİR. BİRİNE TOPAL YERİNE SAKAT, ÖZÜRLÜ, ENGELLİ DEMEK DURUMU DEĞİŞTİRMEZ.
95 - BİRİLERİNİ ÇEKİŞTİRİP DEDİKODUSUNU YAPMAMAK,
ARKASINDAN KONUŞMAMAK, GOĞ-GIYBET, FİSKOS YAPMAMAK.
- "BİRİNİZ DİĞERİNİZİ ARKASINDAN ÇEKİŞTİRMESİN!
BİRİNİZ, ÖLMÜŞ KARDEŞİNİN ETİNİ YEMEYİ SEVER Mİ?
İŞTE BUNDAN İĞRENDİNİZ!"
(HUCÜRAT SÛRESİ , 12. ÂYET)
TABİİ İĞRENİLİR!.. ÇÜNKÜ BİLEN KİŞİ İÇİN DEDİKODU, GOĞ, GIYBET, ÇEKİŞTİRME, ARKASINDAN KONUŞMA O KİŞİNİN ETİNİ YEMEK KADAR KÖTÜDÜR!
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) İSE, GIYBETİ "ZİNÂDAN DAHA KÖTÜ" DİYE VASIFLANDIRMIŞTIR. ŞU SÖZÜ DE SON DERECE ÖNEMLİDİR:
"GIYBET; KİŞİYİ, DUYDUĞU ANDA HOŞLANMAYACAĞI BİR ŞEYLE ANMANDIR.
EĞER (ARKASINDAN) SÖYLEDİĞİN ONDA VARSA, BU GIYBET OLUR.
EĞER (SÖYLEDİĞİN ONDA) YOKSA, BU ONA İFTİRÂ OLUR!"
İKİ ÂYET DAHA :
- "DİLİYLE ÇEKİŞTİREN,
KAŞ VE GÖZÜYLE İYÂRETLER YAPIP
ALAY EDEN HER İNSANIN VAY HÂLİNE!"
(HÜMEZE SÛRESİ , 1. ÂYET)
- "EY MÜMİNLER!!..
GİZLİ KONUŞTUĞUNUZ ZAMAN GÜNAH (ÜZERİNDE)
DÜŞMANLIK VE ELÇİ'YE KARŞI GELME ÜZERİNDE KONUŞMAYIN!
İYİLİK VE TAKVA ÜZERİNDE KONUŞUN!
GİZLİ KONUŞMA, FİSKOS ŞEYTAN'DANDIR!"
(MÜCÂDELE SÛRESİ , 9-10. ÂYETLER)
ÇEKİŞTİRME TEVRAT'TA DA YASAKLANMIŞTIR: "KAVMİNİN ARASINDA ÇEKİŞTİRİCİLİK EDİP GEZMİYECEKSİN." (LEVİLİLER , 19. BÂB , 10. ÂYET ... "ÂYET" DİYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR.)
96 - HİÇ ALÂKASI YOKKEN BAŞKASININ GİZLİ İŞLERİNİ ARAŞTIRMAMAK,
EŞYASINI KARIŞTIRMAMAK, ONUN SÖYLEMEDİĞİ SIRLARINI ÖĞRENMEYE ÇALIŞMAMAK, ÖĞRENDİĞİ SIRLARI DA AÇIĞA VURMAMAK.
İLGİLİ ÂYET:
- "BİRBİRİNİZİN GİZLİ ŞEYLERİNİ ARAŞTIRMAYIN!"
(HUCÜRAT SÛRESİ , 12. ÂYET)
BU SAYDIKLARIMIZ ARASINDA ÂİLE SIRLARINI TUTMAK TA VARDIR. ÖZELLİKLE KARI-KOCA ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BAŞKALARINA ANLATMAK, KAHVEHÂNE GEVEZELİĞİNE TAŞIMAK, PEYGAMBERİMİZİN TİKSİNDİĞİ BİR HUYDUR. İNSANIN AYRILDIĞI EŞİNİN ÖZELLİKLERİNİ, ONUNLA OLAN İLİŞKİSİNİ ANLATMASI DA SON DERECE AYIPTIR.
BU NOKTADA MAALESEF YAZILI BASIN İLE GÖRÜNTÜLÜ MEDYANIN "PAPARAZİ" DEDİKLERİ, BAŞKALARININ SIRLARINI ARAŞTIRAN SÖZÜMONA GAZETECİLİK UYGULAMALARINDAN SÖZ ETMEK İSTİYORUZ... İĞRENÇ, TİKSİNDİRİCİ, KÖTÜYE ÖZENDİRİCİ DEDİKODU HABERLERİ, GERÇEK OLMAYAN YAKIŞTIRMALAR, YAKALAYABİLDİĞİ KADARIYLA ÇIPLAK RESİMLERİNİ YAYINLAMALAR... BUNLARIN HİÇ BİRİ BİR MÜSLÜMAN YAPACAĞI DAVRANIŞLAR DEĞİLDİR. SÂDECE YAPANLAR DEĞİL; MERAK EDİP OKUYANLAR, SEYREDENLER DE GÜNAH İŞLEMEKTEDİR. "ARAŞTIRMAYIN," DİYOR, KANAL TARAYARAK ARAŞTIRMA! AYRICA "GÖRDÜĞÜNÜ ÖRT, GÖRMEDİĞİNİ SÖYLEME," İSLÂMÎ BİR PİRENSİPTİR.
97 - BAŞKASININ EVİNE, HATTÂ ODASINA, ÇOK YAKINI DA OLSA, İZİNSİZ GİRMEMEK.
İLGİLİ ÂYET:
- "EY İNANANLAR!
KENDİ EVLERİNİZDEN BAŞKA EVLERE,
İZİN ALIP HALKINA SELÂM VERMEDEN GİRMEYİN!
HERHALDE BUNUN SİZİN İÇİN DAHA İYİ OLDUĞUNU
DÜŞÜNÜP ANLARSINIZ.
EĞER ORALARDA KİMSEYİ BULAMAZSANIZ,
SİZE İZİN VERİLİNCEYE KADAR GİRMEYİN.
EĞER SİZE '(GİRMEYİN,) DÖNÜN,'DENİRSE, DÖNÜN!"
(NUR SÛRESİ , 27-28. ÂYETLER)
- "EY İNANANLAR!
ELLERİNİZİN ALTINDA BULUNANLAR,
VE ERGENLİĞE ERMEMİZ ÇOCUKLARINIZ
(ODANIZA GİRMEK İÇİN)
ÜÇ VAKİTTE İZİN İSTESİNLER:
SABAH NAMAZINDAN ÖNCE,
ÖĞLE VAKTİ
ELBİSELERİNİZİ ÇIKARACAĞINIZ ZAMAN,
VE YATSI NAMAZINDAN SONRA,
BUNLAR SİZİN ÜSTÜNÜZÜN AÇILABİLECEĞİ
ÜÇ VAKİTTİR. “
(NUR SÛRESİ , 58. ÂYET)
YÜCE ALLAH EŞLERİN İLİŞKİ HÂLİNDE EV HALKINA YAKALANMAMASI İÇİN
ODAYA GİRME KONUSUNDA İZİN ŞARTI KOYMUŞ!.. BU KURAL, ULUORTA, HERKESİN İÇİNDE ÖPÜŞEN SEVİŞEN HIRİSTİYAN BATILILARDAN NE KADAR FARKLI BİR AHLÂK ANLAYIŞIMIZ OLDUĞUNU GÖSTERİR. NE YAZIK Kİ, "MODERNLİK"
SANARAK ONLARI TAKLİT EDENLER, VE BUNU TEŞVİK EDEN SÖZDE AYDINLAR
GÜN GEÇTİKÇE ARTMAKTA!.. HALBUKİ ÇİFTLERİN BİRBİRLERİNE SEVGİSİNİ SÂDECE KENDİLERİNİN OLDUĞU YERLERDE GÖSTERMELERİ, KAPISI KAPALI
OLAN ODALARA VURMADAN, İZİNSİZ GİRİLMEMESİ NE GÜZEL ÂDETLERDİR!
98 - BAŞKALARINDA KUSUR ARAMAMAK.
İLGİLİ ÂYET:
- "BİRBİRİNİZDE KUSUR ARAMAYIN!"
(HUCÜRAT SÛRESİ , 11. ÂYET)
99 - BAŞKASININ KUSURLARI İLE UĞRAŞACAĞINA ÖNCE KENDİNİ İSLÂH ETMEK.
İLGİLİ ÂYETLER:
- "EY MÜMİNLER! SİZ KENDİNİZE BAKIN!
DOĞRU YOLDA OLDUĞUNUZ TAKDİRDE,
SAPITAN VE DOĞRU YOLDA OLMAYAN KİMSE
SİZE ZARAR VEREMEZ!"
(MÂİDE SÛRESİ , 105)
- "İNSANLARA İYİYİ VE DOĞRUYU EMREDİP DURURKEN,
KENDİ BENLİKLERİNİZİ UNUTUYOR MUSUNUZ?"
(BAKARA SÛRESİ , 44. ÂYET)
(MÂİDE SÛRESİ , 13-14. ÂYETLER)
ÂYETLERİ ÖNCE VERDİK Kİ, "ÂLEME VERİR TALKINI, KENDİ YUTAR SALKIMI" ANLAYIŞINDA OLANLAR UYANSIN, TOPARLANSIN!..
DİKKAT EDİYOR MUSUNUZ, BAŞKASINDA KUSUR ARAMAKLA, KENDİ KUSURLARI İLE İLGİLENMEK İKİ FARKLI FAALİYET. İLKİNİ "YAPMAYIN," DİYOR, AMA YETMİYOR!.. KENDİ KUSURLARINA BAKIP DÜZELTMEK GEREKİYOR!..
KENDİ KUSURLARINI DÜZELTMEK, HER İNSANIN İLK GÖREVİDİR. KİŞİ SONRA ÇEVRESİNİ DÜZELTMEYE ÇALIŞIR. BUNUN DA ÜÇ YOLU VARDIR. GÜCÜ YETİYORSA, GÖRDÜĞÜ KUSURU, YANLIŞI ELİYLE DÜZELTİR... GÜCÜ YETMİYORSA, O YANLIŞIN DÜZELTİLMESİNİ DİLE GETİRİR, İLGİLİLERE, YETKİLİLERE SÖYLER. YANLIŞI DİLİYLE DÜZELTMEYE ÇALIŞIR... YANLIŞI DİLE GETİRMENİN MAHZURU VARSA, TEHLİKELİ İSE, O ZAMAN O YANLIŞIN DÜZELMESİNİ GÖNLÜNDEN GEÇİRİR, ALLAH'TAN DİLER... AMA HİÇ BİR ZAMAN YANLIŞI DÜZELTMEKTEN VAZGEÇMEZ!.. MÜSLÜMAN, AYAĞINA TAKILAN TAŞI YOLDAN KALDIRIR Kİ, BAŞKASININ AYAĞINA TAKILMASIN!.. GİRİP KULLANDIĞI HELÂYI TEMİZLEMEDEN ÇIKMAZ Kİ, ARKADAN GELEN RAHATSIZ OLMASIN!
YİNE DİKKAT EDİLİRSE GÖRÜLÜR Kİ, BÜTÜN BU SAYILANLAR "İNSANA SAYGI" KAVRAMINA GİRER. HALKA SAYGISI OLMAYANIN HAKK'A SAYGISI YALANDIR. BİR ALEVÎ DEYİŞİ ŞÖYLEDİR:
"HAKK'A MAKBUL OLMAK İSTER,
HALKA MAKBUL OLMADAN!"
YÜCE PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) DİYOR Kİ:
"HAYATIM KUDRETİNDE OLAN ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ,
İMÂN ETMEDİKÇE CENNETE GİREMEZSİNİZ!
BİRBİRİNİZİ SEVMEDİKÇE DE İMÂN ETMİŞ OLMAZSINIZ!"
İNSANLARI SEVMEK, HATTÂ YUNUS'UN :
"YARATILANI SEVERİZ,
YARADAN'DAN ÖTÜRÜ"
DEDİĞİ GİBİ BÜTÜN YARADILMIŞLARI SEVMEK İLE İMÂN ARASINDAKİ MÜNÂSEBETİ KAVRAMAK ZORDUR AMA ŞARTTIR... YİNE PEYGAMBERİMİZ BİR TAVAF ESNÂSINDA KÂBE'Yİ GÖSTEREREK :
"BU ALLAH'IN EVİDİR, KUTSALDIR, AZİZDİR, YÜCEDİR.
FAKAT ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ,
SİZİN ONUR, ŞEREF VE KANINIZ (CANINIZ) ONDAN DAHA YÜCEDİR!"
DEMİŞTİR!.. KASTEDİLEN İNSANIN YÜCELİĞİDİR!... O ZAMAN İNSAN GÖNLÜNÜN KÂBE KADAR KUTSAL OLDUĞUNU İDRAK EDİP KIRMAMAK, ÖLÇÜLÜ VE SAYGILI OLMAK GEREKİR. KÂBE'YE AYAK UZATMAZSAN, İNSANA DA UZATMAZSIN. KÂBE'YE KÖTÜ KOKULARLA GİTMEZSEN, İNSAN YANINA DA KÖTÜ KOKULARLA ÇIKMAZSIN!.. SAY SAYABİLDİĞİN KADAR!
100 - ÖZELLİKLE İNSANLARA LÂNET OKUMAMAK, İNSANLARA SÖVMEMEK.
İNSANLARA LÂNET OKUMAK, ANCAK PEYGAMBERLERE VE MAZLUMLARA TANINMIŞ BİR HAKTIR. HATTÂ PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.):
"MÜMİNE LÂNET ETMEK, ONU ÖLDÜRMEK GİBİDİR,"
DEDİĞİ RİVÂYET EDİLİR. BİR BAŞKA HADİS TE,
"GERÇEK İMÂN SÂHİBİNE LÂNETÇİ OLMAK YAKIŞMAZ,"
ŞEKLİNDEDİR. YİNE BİR HADİS RİVÂYETİNE GÖRE PEYGAMBERİMİZ BİR KADININ BİNDİĞİ DEVENİN HUYSUZLUĞUNDAN ÖTÜRÜ ONA LÂNET ETMEYE BAŞLADIĞINI DUYMUŞ,
"İNDİRİN BU KADINI O DEVEDEN!
LÂNETLİ OLAN, KENDİSİDİR,"
DEMİŞTİR...
ANCAK, HİKMETİNDEN SUAL OLUNMAZ, TEBBET SÛRESİ İLE BEŞ VAKİT PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) ÖZ AMCASI EBU LEHEB'E VE KARISINA, PEYGAMBERİMİZE VE MÜSLÜMANLARA ETTİKLERİNDEN DOLAYI LÂNET OKUR DURURUZ...
- "EBU LEHEB'İN İKİ ELİ KURUSUN!
ZÂTEN YOK OLDU YA!
NE MALI, NE KAZANDIĞI ONU KURTARAMADI.
ALEVLİ ATEŞE GİRECEKTİR.
KARISI DA... ODUN HAMMALI OLARAK."
(TEBBET SÛRESİ , 1-4. ÂYETLER)
EBU LEHEB PEYGAMBERİMİZİN AMCASIDIR, KARISI YENGESİDİR. AYRICA OĞULLARI UTBE, PEYGAMBERİMİZİN KIZIYLA EVLİ İDİ. AMA ZULMÜ YÜZÜNDEN LÂNETE UĞRAMIŞTIR.
SÖVMEYE GELİNCE, KUR'AN O HAKKI DA ANCAK ZÛLME UĞRAYANLARA TANIYOR:
- "ALLAH KÖTÜ SÖZÜN ÂŞİKÂR SÖYLENMESİNİ SEVMEZ.
MEĞER Kİ SÖYLEYEN ZULÛM GÖRMÜŞ OLSUN! “
(NİSÂ SÛRESİ , 148. ÂYET)
TABİİ, KÜFRE UĞRAYAN ZULME UĞRAMIŞ OLDUĞU İÇİN, KISAS HAKKI DOĞAR,
O BAŞKA... BUNUN DIŞINDA SÖVMEK, HİÇ MÜSLÜMANA YAKIŞIR BİR DAVRANIŞ DEĞİLDİR. HELE ANA AVRAT DÜZ GİTMEK İNSANLIĞA DA SIĞMAZ... BUNA RAĞMEN HER GÜN HER YERDE BİRİLERİNİN KÜFÜR ETTİĞİNİ DUYAR DURURUZ. HATTÂ KİTAPLARDA, FİLİMLERDE SÖZÜMONA GERÇEKCİLİK ADINA KÜFÜRLER, KÖTÜ HİTAPLAR YER ALIR, VE BİR NEVİ EĞİTİM ARACI OLARAK ÇOCUKLARIMIZIN BEYNİNE İŞLER... YAZIKTIR, GÜNAHTIR!.. BİR AN EVVEL BU YANLIŞTAN VAZGEÇMEK GEREKİR. ÇÜNKÜ "EDEBİYAT" KELİMESİNİN KÖKÜ "EDEB"TİR, EDEBSİZ EDEBİYAT OLMAZ!.. SAN'AT GÜZELLİK DEMEKTİR. ÇİRKİN SAN'AT OLMAZ!.. BU TARZ ÇİRKİNLİKLERDEN ALLAH'A SIĞINIRIZ!
101 - KİN TUTMAMAK, İNTİKAM HİSSİ GÜTMEMEK, HASET ETMEMEK,
HIRSINA VE ÖFKESİNE HÂKİM OLMAK.
HIKD VE ĞİLL KELİMELERİ "KİN" DEMEKTİR. KİN VE İNTİKAM NEFSÂNÎ HİSLER OLUP, İNSANI FELÂKETE GÖTÜRÜR. ÂDETÂ İNSANIN BENLİĞİNİ SİLER, GÖNLÜNÜ KARARTIR. İRFAN SÂHİBİ HALKIMIZ NE GÜZEL SÖYLER:
"KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR."
"HIRSLA KALKAN, ZARARLA OTURUR."
- "ONLAR Kİ İMÂN EDERLER, SÂLİH AMELLER İŞLERLER,
Kİ BİZ İNSANA KUDRETİNDEN ZİYÂDE BİR ŞEY TEKLİF ETMEYİZ,
İŞTE ONLAR CENNET YÂRÂNIDIRLAR,
VE ORADA DÂİMİ KALICIDIRLAR.
BİZ ONLARIN KÂLPLERİNDEN KİN VE HASEDİ ÇIKARIRIZ."
(Â'RAF SÛRESİ , 43-44. ÂYETLER)
YÜCE ALLAH İYİ İNSANLARIN KALPLERİNDEKİ NEFSÂNÎ HİSLERİ ATMALARINA YARDIMCI OLACAĞINI AÇIKÇA BEYÂN EDİYOR!.. AMA İŞİN BÜYÜK KISMI BİZE DÜŞÜYOR:
- "AFFI TERCİH ET! İYİ OLANI EMRET!"
(Â'RAF SÛRESİ , 199. ÂYET)
HASEDE GELİNCE, "KISKANÇLIK" DEMEKTİR. BAŞKASINDA OLAN NİMETİN UZAKLAŞTIRILMASINI İSTEMEK, BU YÖNDE GAYRET GÖSTERMEK ŞEKLİNDE TEZÂHÜR EDER. MENFÎ, OLUMSUZ BİR DUYGUDUR. GIPTA İSE OLUMLUDUR. "AH, ONDA OLAN BENDE DE OLSA," DÜŞÜNCESİNE YOL AÇAR. PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.):
" MÜMİN GIPTA EDER, MÜNÂFIK HASEDE GİDER"
DEMİŞTİR.
- "YOKSA ALLAH'IN İNSANLARA
FAZLINDAN VERDİĞİ ŞEYLERE
HASET Mİ EDİYORLAR?"
(NİSÂ SÛRESİ , 54. ÂYET)
- "DE Kİ: YARATTIĞIN ŞEYLERİN ŞERRİNDEN,
GECENİN ŞERRİNDEN,
DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN NEFESLERİN ŞERRİNDEN,
HASETÇİNİN HASET ETTİĞİ ZAMANKİ ŞERRİNDEN,
SABAHIN RABBİNE SIĞINIRIM!"
(FELÂK SÛRESİ , 1-5. ÂYETLER)
BİZ DE BÜTÜN KÖTÜLERİN VE KÖTÜLÜKLERİN ŞERRİNDEN ÂLEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH'A SIĞINIRIZ.
102- İFTİRA ETMEMEK.
İFTİRÂ, BİRİSİNİ YAPMADIĞI BİR ŞEYLE SUÇLAMAKTIR. DAHA KÖTÜSÜ İSE, İNSANIN KENDİ YAPTIĞI KÖTÜLÜĞÜ, İŞLEDİĞİ SUÇU BİR BAŞKASININ ÜSTÜNE ATMASIDIR... YÜCE ALLAH BU DAVRANIŞI PEK BÜYÜK BİR GÜNAH OLARAK BELİRTİYOR:
- "KİM BİR HATÂ VEYÂ GÜNAH İŞLER DE,
SONRA ONU SUÇSUZ BİR KİMSEYE İSNÂD EDERSE,
MUHAKKAK Kİ BÜYÜK BİR BÜHTAN,
ÂŞİKÂR BİR GÜNAH DAHA YÜKLENMİŞ OLUR."
(NİSÂ SÛRESİ , 112. ÂYET)
BÜHTAN DA "İFTİRÂ" DEMEKTİR... NE DİYOR ALLAH?.. "O İLK GÜNÂHININ ÜSTÜNE, BİR DE İFTİRA GÜNÂHI ÜSTLENMİŞ OLUR," DİYOR!.. YUKARDA SÖYLEDİK. KENDİ SUÇUNU BAŞKASINA ATMAK, İFTİRÂNIN KATMERLİSİDİR!
- "O NÂMUSLU, BİR ŞEYDEN HABERSİZ, İNANMIŞ KADINLARA
ZİNÂ İFTİRA EDENLER,
DÜNYÂDA VE DE ÂHİRETTE LÂNETLENMİŞLERDİ."
(NUR SÛRESİ , 23. ÂYET)
HELE KADINLARIN, KIZLARIN NÂMUSUNA İFTİRÂ ETMEK, GÖRÜYORSUNUZ, ÇOK BÜYÜK GÜNAH!.. AMA NE KADINLARIMIZ BUNDAN VAZGEÇİYOR, NE DE ZAMPARA ERKEKLER!.. HELE ONLAR SANIYORLAR Kİ, BİR KADINA "NÂMUSSUZ" DERLERSE, ELDE ETMESİ KOLAYLAŞACAK!,, BÖYLELERİNİ HER FIRSATTA İKAZ ETMEK, İFTİRÂLARINA KULAK ASMAMAK MÜSLÜMANLARIN GÖREVİDİR.
103 - İNSANLARI YÜZÜNE KARŞI YERMEMEK,
104 - İNSANLARI, ÖZELLİKLE DEVLET ADAMLARINI, ÂMİRLERİ, PATRONLARI YÜZÜNE KARŞI ÖVMEMEK, YAĞCILIK, DALKAVUKLUK YAPMAMAK.
İNSANLARI YÜZÜNE KARŞI YERMEK TE, ÖVMEK TE DOĞRU DEĞİLDİR... EVET, KİŞİNİN HATÂSI MÜNÂSİP BİR ŞEKİLDE SÖYLENEBİLİR AMA, O KİŞİYİ SÜREKLİ YERMEK, ONUN BİR TAKIM RUHÎ BUNALIMLARA GİRMESİNE, AŞAĞILIK DUYGUSUNA KAPILMASINA, ŞEVKİNİN VE ÜMİDİNİN KIRILMASINA SEBEP OLUR... ÖTE YANDAN, BİR İNSANI AŞIRI ÖVMEK, HELE MENFAAT EDİNMEK İÇİN YAĞCILIK ETMEK, DALKAVUKLUK ETMEK HEM EDENİ AŞAĞILATIR, HEM DE ÖVÜLEN KİŞİYİ ŞIMARTIR, "NE OLDUM" DELİSİ EDER. BU YÜZDEN AYIPTIR, GÜNAHTIR. İSLÂM, "ORTA YOL" DİNİDİR. NE AŞIRI YERECEĞİZ, NE AŞIRI ÖVECEĞİZ. YÜCE PEYGAMBERİMİZ,
"ÖVGÜ YAĞDIRANLARIN YÜZÜNE TOPRAK ATIN!"
BUYURMUŞTUR.
105 - TEMİZ OLMAK, KENDİNİ, ELBİSESİNİ, EVİNİ, ÇEVRESİNİ TEMİZLEMEK,
TEMİZ TUTMAK.
İLGİLİ ÂYETLER:
- "ELBİSENİ TEMİZLE!"
(MÜDDESİR SÛRESİ , 4. ÂYET)
- "CÜNUP OLDUĞUNUZ ZAMAN TEMİZLENİN!"
(MÂİDE SÛRESİ , 6. ÂYET)
- "ALLAH SİZİ TEMİZLEMEK İÇİN
GÖKTEN BİR YAĞMUR İNDİRİR."
(ENFÂL SÛRESİ , 11. ÂYET)
- "GÜNAHLARDAN KORUNMAK İÇİN
KURULAN MESCİDDE
PAKLANMAK VE ARINMAK İSTEYEN
İNSANLAR BULUNUR.
ALLAH ARINANLARI SEVER!"
(TEVBE SÛRESİ , 108. ÂYET)
- "ZENGİNLERİ TEMİZLEYECEK VE ARINDIRACAK
ZEKÂTI ONLARIN MALLARINDAN AL!"
(ÂRAF SÛRESİ , 82. ÂYET)
(NEML SÛRESİ , 56. ÂYET)
"TEMİZLİK İMÂNIN YARISIDIR," HADİSİNİ HATIRLATARAK SÖZE BAŞLAYALIM... MADDÎ TEMİZLİK MÂLÛM, KENDİNİ, ELBİSELERİNİ YIKAYARAK, ORTALIĞI SİLİP SÜPÜREREK SAĞLANIR. MÜSLÜMANIN BEDENİNİ YIKAMASI GUSÜL ABDESTİ,
ELİNİ, YÜZÜNÜ, AYAĞINI YIKAMASI ABDEST ALMAKTIR.
- "EY İMÂN EDENLER!
NAMAZA KALKACAĞINIZ ZAMAN, YÜZLERİNİZİ,
DİRSEKLERİNİZLE BİRLİKTE ELLERİNİZİ YIKAYIN.
EĞER CÜNÜP İSENİZ, (BAŞTAN AYAĞA) YIKANIP TEMİZLENİN.
ŞÂYET HASTA VEYÂ SEFERDE OLUR,
YÂHUT BİR PİSLİKLE ABDESTSİZ BULUNURSANIZ,
VEYÂ CİNSÎ MÜNÂSEBETTE BULUNMUŞSANIZ,
(VE DE) SU BULAMAZSANIZ,
YERYÜZÜNÜN TEMİZ TOPRAĞI İLE TEYEMMÜM EDİN.
ONDAN YÜZLERİNİZE, ELLERİNİZE MESH EDİN.
ALLAH'IN MURÂDI SİZE GÜÇLÜK VERMEK DEĞİL;
BELKİ SİZİN PÂK OLMANIZI,
(VE) ÜZERİNİZDEKİ NİMETİNİ TAMAMLAMAK İSTER.
TÂ Kİ ŞÜKREDESİNİZ."
(MÂİDE SÛRESİ , 6. ÂYET)
ABDEST ALMA, HEP BEDENÎ TEMİZLİK İÇİN DÜŞÜNÜLÜR. AMA SÂDECE O KADAR MI?.. İNSAN ABDEST ALMAYA NİYET EDERKEN ASLINDA "ELİMİ, DİLİMİ, ZİHNİMİ HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKTEN UZAK TUTACAĞIM, BAŞKASININ MALINA EL UZATTMIYACAĞIM, YALAN SÖYLEMİYECEĞİM, AKLIMDAN KİMSE HAKKINDA KÖTÜ BİR DÜŞÜNCE GEÇİRMİYECEĞİM" DİYEREK MÂNEVÎ YÖNDEN DE TEMİZLENMEYE DİKKAT ETMELİDİR. AYAKLARINI YIKARKEN, "KÖTÜ YERLERE, KUMARA, ZİNÂYA, BOŞ KONUŞANLARIN YANINA GİTMİYECEĞİM," DİYE NİYETLENMELİ; ELİNİ, DİLİNİ, BELİNİ DE GÜNAHTAN ÂRÎ TUTMALIDIR...
AYRICA ZENGİNLERİN MÂNEVÎ TEMİZLİĞİ ANCAK MALLARINDAN FAKİRLERİN HAKKI OLAN ZEKÂTI VERMELERİYLE MÜMKÜN!.. ÂLİMİN MÂNEVÎ TEMİZLİĞİ, İLMİNİN ZEKÂTI OLAN BİLGİYİ DAĞITMASI, KİTAP YAZMASI, TALEBE YETİŞTİRMESİYLE MÜMKÜNDÜR!.. HEPSİ "İYİNİYET"E BAĞLI! HER ŞEYİN BAŞININ NİYET OLMASI DOLAYISİYLEDİR Kİ, SU BULAMAYINCA TOPRAĞA ELİNİ DEĞDİRİP YÜZÜNE SÜRMEK ABDEST YERİNE GEÇER!.. DAHA ÖNCE DE BELİRTTİK, HER AMELİN MÂNÂ YÖNÜ, ŞEKİL YÖNÜNDEN AĞIR BASMALIDIR!
NE YAZIK Kİ ÜLKEMİZDE PEK ÇOK İNSAN YIKANMAYI ANCAK CÜNÜP OLUNCA YAPILACAK BİR İŞMİŞ GİBİ GÖRÜR. HALBUKİ BUNA BAĞLI OLMADAN, HAFTADA
EN AZ BİR DEFA (TERCİHAN CUMA GECESİ), SU BOL İSE, ÜÇ GÜNDE BİR, HATTÂ HER SABAH YIKANIP TEMİZLENİP GÜNE BAŞLAMAK, BİR MÜSLÜMANA EN YAKIŞAN DAVRANIŞTIR. PEYGAMBERİMİZ TEMİZ OLMAYI YETERLİ GÖRMEMİŞ, GÜZEL KOKULAR SÜRÜNMEYİ DE ÂDET EDİNMİŞ İDİ. BURADAN HAREKETLE, CÂMİYE, İŞE, OKULA, İNSANLAR ARASINA SARIMSAK-SOĞAN KOKULU, AĞIZ KOKULU, TER KOKULU, AYAK KOKULU GİRMEK , HATTA ÂİLE İÇİNDE ÖYLE DOLAŞMAK UYGUN DEĞİLDİR. BUNDAN KAÇINMALI, KADIN-ERKEK, ÇOLUK-ÇOCUK GÜZEL KOKMALIYIZ. SABUN KOKUSU BİLE YETER.
BU ARADA BELİRTELİM, GUSÜL ABDESTİ TEVRAT'TA DA VARDIR: "EĞER BİR ADAM, KENDİSİNDEN MENİ ÇIKARSA, O ZAMAN BÜTÜN BEDENİNİ YIKAYACAK... VE BİR ADAM KADINLA YATAR VE ONA YAKLAŞIRSA, İKİSİ DE SU İLE YIKANACAKLAR." (LEVİLİLER , 15. BÂB , 16-18. ÂYETLER ... "ÂYET" DİYORUZ,
ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BAĞDAŞIYOR.)
106 - BAŞKALARINA GÜVEN VERMEK.
MÜMİN HER YÖNDEN GÜVENİLEN KİŞİDİR. "MÜSLÜMAN; ELİNDEN, DİLİNDEN
(VE BELİNDEN) BAŞKA MÜSLÜMANLARIN EMİN OLDUĞU KİŞİDİR" MEÂLİNDE BİR HADİS VARDIR. "MÜMİN, İNSANLARIN KENDİSİNDEN CANLARINI, MALLARINI EMİN GÖRDÜKLERİ KİŞİDİR" BİR BAŞKA HADİSTİR.... MÜSLÜMAN EMÂNETE HIYÂNET ETMEZ! MÜSLÜMAN İŞİNİ İHMAL EDİP ZARARA, FELÂKETE SEBEP OLMAZ! KİMSENİN KARISINA, KIZINA YAN GÖZLE BAKMAZ! YETİMİN, FAKİRİN HAKKINI, DEVLET MALINI YEMEZ!
- "MÜMİNLER (GÜVENİLİRDİR) EMÂNETLERE
VE ANTLAŞMALARA RİÂYET EDERLER.
BOŞ SÖZLERDEN YÜZ ÇEVİRİRLER.
ZEKÂT VERİRLER,
VE MAHREM YERLERİNİ KÖTÜYE KULLANMAZLAR."
(MÜ'MİNÛN SÛRESİ , 2-5 VE 7. ÂYETLER)
- "RAHMAN OLAN ALLAH'IN (GÜVENİLİR) KULLARI
HARCAMALARINDA İSRAF DA, CİMRİLİK TE ETMEZLER.
ALLAH'A ORTAK KOŞMAZ, İNSAN ÖLDÜRMEZ,
ZİNÂ ETMEZLER, YALAN YERE ŞÂHİTLİK ETMEZLER!"
(FURKAN SÛRESİ , 67-68 VE 72. ÂYETLER)
İŞTE BÖYLE BİR KİŞİ HERKESE GÜVEN VERİR, HERKES ONDAN EMÎN OLUR!
107 - SELÂM VERMEK, SELÂM ALMAK.
SELÂM, "ALLAH SANA ESENLİK VERSİN” DEMEKTİR. AYRICA "BENDEN SANA ZARAR GELMEZ," GİZLİ ANLAMI VARDIR... YUKARIDA VERMİŞTİK, İYİ İNSANLAR KENDİLERİNE LÂF ATANLARA BİLE "SELÂM" DERLER.
- "- "RAHMAN'IN KULLARI ÖYLE KİMSELERDİR Kİ,
ONLAR YERYÜZÜNDE MÜTEVAZI OLARAK YÜRÜRLER.
CÂHİLLER KENDİLERİNE LÂF ATARSA, 'SELÂM' DERLER...
(FURKAN SÛRESİ , 63-64. ÂYETLER)
"GÜNAYDIN", "TÜNAYDIN", "MERHABA" GİBİ SELÂMLAR, GÜNÜN BELİRLİ SAATLERİNDE VE BELİRLİ DURUMLARDA VERİLEN SELÂMLARDIR. DIŞARIDA VE YOLDA "MERHABA" DENMEZ, "SELÂMÜN ALEYKÜM" DENİR, KARŞILIĞI DA "ALEYKÜM SELÂM"DIR, "SANA DA SELÂM OLSUN" DEMEKTİR. "MERHABA" , "GÜNAYDIN" VE "TÜNAYDIN" KAPALI YERDE DENEBİLİR.
İLGİLİ ÂYETLER:
- "SİZE BİR SELÂM VERİLDİĞİ ZAMAN,
DAHA İYİSİYLE SELÂM VERİN,
VEYÂ AYNINI TEKRAR EDİN."
(NİSÂ SÛRESİ , 86. ÂYET)
"SELÂMLÜN ALEYKÜM"ÜN DAHA İYİSİ "VE ALEYKÜM SELAM VE RAHMETULLAHÛ VE BEREKÂTÜHÛ" ŞEKLİNDEDİR. "ESENLİKLE BİRLİKTE ALLAH'IN RAHMETİ VE MAL VE RIZIK ARTIŞI SENİNLE OLSUN," DEMEKTİR.
KÜS OLUNAN KİŞİDEN BİLE GELSE, SELÂM ALINMALIDIR. GAYRIMÜSLİMİN DE SELÂMI ALINIR. KÖTÜ BİR İNSANIN DA SELÂMI ALINIR, ANCAK KONUŞULMAZ.
- "EY MÜMİNLER! SİZE SELÂM VERENE,
DÜNYÂ HAYÂTININ MENFAATİNE GÖZ DİKİP
'SEN İNANMIŞ DEĞİLSİN,'
DİYEREK SELÂMI REDDETMEYİN!"
(NİSÂ SÛRESİ , 94. ÂYET)
BU ÂYETTEN BAŞKA BİR HÜKÜM DAHA ÇIKIYOR:
108 - "BEN İNANMIYORUM" DİYEN KİŞİLER HÂRİÇ, KİMSEYİ KÜFÜRLE, KÂFİRLİKLE İTHAM ETMEMEK.
KİMSENİN KALBİNİ BİLMEDİĞİMİZ İÇİN, OLUR-OLMAZ ŞEKİLDE İNSANLARI "KÂFİR" DİYE DAMGALAMAK, BÜYÜK GÜNAHTIR. YÜCE PEYGAMBERİMİZ (S.A.V),
"BİR MÜMİNİ KÂFİR DİYE İTHAM ETMEK,
ONU ÖLDÜRMEK KADAR AĞIR BİR GÜNAHTIR."
DEMİŞTİR.
109 - GAZÂBA KAPILMAMAK.
GAZÂP, "KANIN İNTİKAM HIRSIYLA KÖPÜRMESİ" DEMEKTİR. BİR HADİSTE, "İNSANOĞLUNUN KÂLBİNDE YANAN KOR PARÇASI" DİYE GEÇER. ÖFKENİN ÇOK ŞİDDETLİSİDİR. HALBUKİ ALLAH BIRAKIN GAZÂPLANMAYI, ÖFKESİNE HÂKİM OLANLARI SEVER… ÖFKE KUR'AN-I KERİM'DE "GAYZ" DİYE GEÇER. KİŞİNİN GAZABA GELMEMESİ, ÖFKESİNE HÂKİM OLMASI GEREKİR.
HALK DEYİMİ:
“ÖFKEYLE KALKAN, ZARARLA OTURUR.”
BİZİM KÜLTÜRÜMÜZ, GELENEĞİMİZ BU YÖNDE İKEN, AMERİKAN FİLİMLERİNDEN TÜRK FİLİMLERİNE, ORADAN DA İNSANIMIZA BULAŞAN KÖTÜ BİR UYGULAMA VARDIR. O GAVUR FİLİMLERİNDE KADINLAR VE ERKEKLER ÖFKELENDİLER Mİ BARDAKLARI, SANDALYELERİ FIRLATIR KIRAR, MASALARI DEVİRİR, EŞYALARI PARÇALARLAR. DUVARLARA YUMDUK ATARLAR. BAZEN DE KIRIK CAM PARÇALARIYLA FALAN KENDİLERİNİ YARALARLAR... İŞTE BU TAM “ÖFKEYLE KALKAN ZARARLA OTURUR,” İFÂDESİNİN TEZAHÜRÜDÜR.
HALBUKİ MÜSLÜMAN, NE KADAR ÖFKELENİRSE ÖFKELENSİN, KENDİNE HÂKİM OLMALI “YÂ SABIR” DİYEREK SÂKİNLEŞMEYE ÇALIŞMALI, KENDİSİNE VE ETRAFA ZARAR VERECEK FEVRÎ DAVRANIŞLARDA BULUNMAMALIDIR!.. ALLAH ÖFKESİNE HÂKİM OLANLARI ÖVER:
BOLLUKTA VE DARLIKTA İNFAK EDENLER,
KİN VE GAYZI YUTANLARDIR."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 134. ÂYET)