YASAKLAR
Daha önceki sayfalarda bir müslümanın uyması gereken kuralları vermiştik. Şimdi bunları Kitap'taki sırasıyla, başka bir tarzda ele alacağız.
Yüce ALLAH’ın emirleri, KUR’AN-I KERİM’de karşımıza üç şekilde çıkıyor.
Birincisi, ilk inen âyetlerdeki gibi “Oku!.. Secde et!.. Yaklaş!.. Yalancıya boyun eğme!..” şeklinde, emir kipindedir… Olumlu (“oku” gibi) ve olumsuz (“boyun eğme” gibi) emirler, yasaklardır. Tesbiti çok kolaydır. Peygamberimize, müminlere, müslümanlara hitap eden emirler (“Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Namazı kılın. Zekâtı verin. Allah’tan af dileyin. -Müzemmil, 20- tarzında) olduğu gibi Kitap Ehli’ni, Yahudiler’i, münâfıkları, müşrikleri, kâfirleri , hatta Şeytan’ı muhatap alan emirler de vardır. Onlara da uymak gerekir. Meselâ, Hazret-i Hud’un Ad kavmine hitâben, “Ey toplumum! Rabbinizden af dileyin! Sonra O’na yönelin ki, üzerinize göğü bol bol göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın. Günahkârlar olup da, Allah’tan yüz çevirmeyin!” (Hud , 52) demesi; bize ALLAH’tan af dilemeyi, O’na yönelmeyi, O’ndan asla yüz çevirmemeyi hatırlatmalıdır.
İkinci grup emirler cümlenin içinde gizlidir... “Tespih ederiz seni, ey Rabbimiz.” (Kalem , 29) âyetinde, makbûl kulların ALLAH’ı tesbih ettiği dile getiriliyor, bundan da “ALLAH’I tesbih edin” imâsı çıkıyor. Zâten aynı âyetin başında “ALLAH’I tesbih et!” (Kalem 29) emri vardır... Yine “Biz de herşeyimizle Rabbimize yöneliriz” (Kalem 29) âyetinde makbûl kulların herşeyleri ile ALLAH’a yöneldikleri dile getirilip, bizden de o bekleniyor… Bu tarz âyetlerin her birinin böyle yorumlanması, ALLAH’ın emrinin ne olduğunun çıkarılması gerekir.
Üçüncü grup emirler satırlar arasında gizlidir. “Gerçekten biz zâlimler olduk.” (Kalem, 29) ifâdesi, başkalarının hâlini anlatıyorsa da, bize “Sen zâlimlerden olma!” emrini ilham etmelidir… “Kim cimriliğe sapar ve kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür, ve güzelliği yalanlarsa, Biz onu, en zor olana sevkedeceğiz “ (Leyl, 8-10) âyetleri sanki hep başkalarından bahsediyormuş gibi alınır. Halbuki, sâdece bu kısımdan “Cimriliğe sapma!.. Kendini tüm ihtiyaçların üstünde görme!.. Büyüklük taslayıp çevrendeki güzellikleri yalanlama!.. Görmemezlikten gelme!..” şeklinde kendimize ikazlar çıkarmalıyız.
Bir misâl daha verelim: Nahl Sûresi 10-11. âyetler şöyledir: “O sizin için gökten bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz bir ağaç da ondan oluşmaktadır. O suyla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşitten meyvalar bitirir. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir toplum için gerçek bir mucize vardır. “ ALLAH diyor ki, “Yağan yağmuru görünce derin derin düşün!” Öyleyse “Bu suyla şimdi nehirler coşacak, göller taşacak, barajlar dolacak. Ekinler, otlar yetişecek, ağaçlar büyüyecek, bize zeytin hurma, üzüm gibi meyvalar verecek. O sudan hem biz içeceğiz, hem hayvanlarımız içecek. Böylece ilerde bize yiyecek olacaklar. Bu ne büyük bir mucizedir!” diye düşünmek, ardından hamdetmek lâzım.
Birde şu âyet var: “ALLAH dışında yakardıklarınız hiçbir şey yaratamazlar; onların kendileri yaratılmaktadır.” (Nahl , 20) Bunu okuyan, “Benim ALLAH dışında bir yakardığım, bir putum yok. Bu âyet benimle, bizimle ilgili değil,” diye aklından geçiriyor. Halbuki bir kaç gün once falanca babanın türbesine gidip mum dikmişti. Üç gün once patronuna, “Ne olursa sizden olur, n’olur, oğluma da bir iş bulun,” diye yalvarmıştı… Halbuki, herşey ÖNCE ALLAH’tan, sonra kuldan istenmeli. İsterken de ALLAH’a yalvardığımız üslûbu asla kula kullanmamalı!
Bu üç hususu dâima aklımızda tutalım. Bu listeden bir âyeti okuduğumuzda, “Bu niye buraya konmuş?” diye tereddüte düşersek, başa dönüp bu üç hususu bir daha okuyalım. Ve unutmıyalım ki, hemen her âyette yapmamız istenen, yapmamız yasaklanan veya öyle
imâ edilen hususlar vardır. Bunlar bilinmeden, bunlara uyulmadan öyle
tarikat, şeyh falan işe yaramaz!
Şimdi Kur'an-ı Kerim'deki sırasıyla ALLAH'ın yasakladığı hususları sıralıyalım.
KUR'AN-I KERİM'DE ALLAH'IN YASAKLADIKLARI
- BİLE BİLE ALLAH’A EŞ KOŞMAMAK
- “O ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı.
Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler
çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler
koşmayın.” (Bakara 2/22)
-İNKÂRCILARDAN OLMAMAK
- “... Yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için
hazırlanmış ateşten sakının.” (Bakara 2/24)
- ALLAH’IN YASAKLADIĞI AĞACA (O HER NE İSE) YAKLAŞMAMAK
- “Dedik ki: ‘Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz
de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca
yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.’ (dedik.)"
(Bakara 2/35)
- TEVRÂT’I VE İNCİL’İ TASDİK EDİCİ OLARAK İNDİRİLMİŞ OLAN KUR’AN’I
İNKÂR EDENLERDEN OLMAMAK
- ALLAH’IN ÂYETLERİNİ BİRKAÇ PARAYA DEĞİŞMEMEK
- “Yanınızdakini (Tevrat'ı) tasdik edici olarak indirdiğim
(Kur'ân)a imân edin, O'nu, inkâredenlerin ilki siz olmayın,
Benim âyetlerimi birkaç paraya değişmeyin. Ancak benden korkun.”
(Bakara 2/41)
- HAKKI BÂTILA KARIŞTIRMAMAK
- BİLE BİLE HAK YEMEMEK
- “Hakkı batıla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin.”
(Bakara 2/42)
- BOZGUNCULUK VE SALDIRGANLIK YAPARAK YERYÜZÜ’NÜ FESÂDA VERMEMEK
- “Allah'ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve
saldırganlık yaparak yeryüzünü fesâda vermeyin.” (Bakara 2/60)
- BİRBİRİNİN KANINI DÖKMEMEK
- BİRBİRİNİ YURTLARINDAN ÇIKARTMAMAK
- ... BİRBİRİNİZİN KANINI DÖKMEYİN. BİRBİRİNİZİ
YURTLARINDAN ÇIKARTMAYIN..." (Bakara 2/ 84)
- DERS VERENLERE, ULU KİŞİLERE “BİZE UY” DEMEMEK
- “Ey imân edenler! "râinâ" demeyin, "unzurna" deyin ve
iyi dinleyin, kâfirler için elemli bir azap vardır.” (Bakara 2/104)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından bir şey tebliğ ve tâlim
buyurulduğu zaman, ara sıra Müslümanlar’dan bazıları “Râinâ-
Bize riâyet et, ey Allah'ın Resulü." derlerdi ve bununla "Acele etme,
müsaade buyur ki anlayalım." demek isterlerdi. Cenab-ı Allah,
böyle demeyi,, bu "râinâ" tabirini kullanmayı yasaklayarak, "unzurnâ -
‘ bize bak, bizi gözet’, deyiniz ve söze de iyi kulak veriniz, dikkatle dinleyiniz,
iyi belleyip akılda tutunuz,” buyuruyor ki, bunda çok ince ve mühim bir
edep öğretimi vardır.
-DOĞRU YOLDAN DÖNEREK NEFSİNİZİN ARZUSUNA UYMAMAK
- DİLİNİ EĞMEMEK, ALAYLI VEYA YALAN KONUŞMAMAK
- HAKİKATTEN YÜZ ÇEVİRMEMEK
ŞÂYET DİLİNİZİ EĞER, VEYA YÜZ ÇEVİRİRSENİZ,
ŞÜPHE YOK Kİ ALLAH NE YAPARSANIZ HABERDÂRDIR."
(Nisâ 4/135)
-MÜNKERE VE BAĞYA YAK LAŞMAMAK
- "ALLAH, fuhuştan, münkerden ve bağydan meneder."
(Nahl 16/90)
Münker, “dinimizin yasakladığı, yâni ALLAH’ın râzı olmadığı
işlerdir. “Emr-i bil mâruf ve nehy-i anil münker” diye geçer.
Mâruf, “dinimizin emrettiği hususlardır. “İyiliği emretmek,
Kötülüğü yasaklamak “ anlamındadır... Bağy “"haktan
ayrılmak, zulmetmek, haddi aşmak, ALLAH"'a karşı
gelme ve dinin çizdiği sınırları aşma” demektir.
- ALLAH’A HİÇBİR ŞEYİ ORTAK KOŞMAMAK,
- ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEMEK,
- FUHUŞLARIN AÇIĞINA, KAPALISINA YAKLAŞMAMAK,
- HAKSIZ YERE CANA KIYMAMAK,
- YETİMİN MALINA YAKLAŞMAMAK
- "...Rabbinizin size haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir
şeyi ortak koşmayın. Çocuklarınızı öldürmeyin...
Fuhuşların açığına kapalısına yaklaşmayın. Ve haksız
yere... cana kıymayın... Yetimin malına yaklaşmayın...
İşte benim doğru yolum budur.." (En’am 6/151-158)
- "Yetim malına yaklaşmayın!.. Ancak erginlik çağına erişinceye
kadar, güzel bir tarzda olsun..." (İsra 17/34)
- GEREK AÇIK, GEREK KAPALI FUHŞUN HER TÜRLÜSÜNÜ YAPMAMAK
- GÜNAH İŞLEMEMEK
- İNSANLARA HAKSIZ YERE SALDIRMAMAK
- ALLAH’A ORTAK KOŞMAMAK
- ALLAH HAKKINDA BİLMEDİĞİMİZ ŞEYLERİ SÖYLEMEMEK
- "Rabbim ancak fuhuşları, gerek açığını, gerek kapalısını,
günahı ve haksız yere saldırmayı, ALLAH'a ortak koşmayı
ve ALLAH hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemeyi haram etmiştir."
(Â’raf 7/33)
-İHTİYARLIK ÇAĞINA ULAŞAN ANAYA, BABAYA ASLA “ÖF!”s BİLE DEMEMEK
- İHTİYARLIK ÇAĞINA ULAŞAN ANAYI, BABAYI AZARLAMAMAK
- İHTİYARLIK ÇAĞINA ULAŞAN ANAYI, BABAYI ACILADAN DOLAYI KÜÇÜLTMEMEK
- "Rabbin....anaya babaya iyilik etmenizi emretti. İkisinden birisi,
yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara
'öf' deme! Onları azarlama. Onları acımandan dolayı küçültme. ”
(İsra 17/23)
-VERİRKEN SAÇIP SAVURMAMAK
- "Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Fakat saçıp
savurma! (İsra 17/26)
- ELİN BOYNUNA BAĞLANMIŞ GİBİ CİMRİLİK YAPMAMAK
- ELİNİ TAMÂMEN DE AÇMAMAK, MÜSRİFLİK YAPMAMAK
- "Elin boynuna bağlanmış gibi yapma. Tamamen de açma.
Sonra kınanır, hasret içinde kalırsın." (İsra 17/29)
Yâni, ne cimri ol, ne de müsrif!..
-FAKİRLİK KORKUSUYLA ÇOCUKLARI ÖLDÜRMEMEK
- "Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.
Onları da sizi de biz besliyoruz." (İsra 17/31)
Bu âyet hep çocuklarını gömen Araplar ile ilgili imiş gibi
düşünülür. Ama şimdi bile vârit. Çocuklarını sokağa atan,
câmi avlusuna bırakan, gayrımeşru diye öldüren nice ana-
baba var. Ayrıca kürtaj bile bu açıdan değerlendirilmeli.
-ZİNÂYA YAKLAŞMAMAK
- "Zinaya yaklaşmayın!.. O cidden hayasızlıktır. Kötü bir yoldur.
(İsra 17/32)
-ALLAH’IN HARAM KILDIĞI BİR CANI ÖLDÜRMEMEK
- "ALLAH'ın haram kıldığı bir canı öldürmeyin!..
Meğer ki HAK ile olsun...Kim mazlum olarak öldürülürse,
velisine bir tasallut hakkı vermişizdir... Fakat o da artık
katilde aşırıya gitmesin!.. Zira yardım görmüş bulunuyor."
(İsra 17/33)
-BİLMEDİĞİ ŞEYİN PEŞİNE DÜŞMEMEK
- "Bilmediğin şeyin peşine düşme!.. Zira kulak, göz ve kâlbin
her birinden sâhibinin ameli sorulacaktır." (İsra 17/36)
- YERYÜZÜNDE KABARA KABARA KİBİR VE FODULLUKLA
YÜRÜMEMEK
- "Yeryüzünde kabara kabara, kibir ve fodullukla yürüme!..
Zirâ yeri yaratamazsın. Boyca dağlara da erişemezsin...
(İşte) bütün bu kötü olan şeyler ALLAH indinde mekruhtur."
(İsra 17/37-38)
- ALLAH’LA BİRLİKTE BAŞKA BİR İLÂH EDİNMEMEK
- "Bu zikrolunan hükümler Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir.
ALLAH ile birlikte başka bir ilâh edinme!.. (Aksi takdirde)
kınanarak kovularak cehenneme atılırsın."(İsra 17/39)
ÇOK ÖNEMLİ!..İSLAM'IN TEMEL
PRENSİPLERİ işte bunlar!..Aynı tarz
bilgi BAKARA 83-84, 177., NİSÂ
36- 39, 135., EN'AM 151-158.,
Â’RAF 33., RÂD 20-22, NAHL 90.,
İSRÂ 22-39., MÜMİNÛN 1-9, FURKAN 63-74,
KASAS 52-55, LOKMAN 13-19, SECDE 15-16,
ŞÛRA 36-39, AHKAF 15, HUCÛRAT 10-12,
14, 17, ZÂRİYAT 16-19, MEARİC 19-35.,
.... âyetlerde de var.
- YAHUDİLER’İ VE HIRİSTİYANLAR’I DOST EDİNMEMEK
- "Ey inananlar, yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin!
Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost tutarsa,
o onlardandır. ALLAH zâlim toplumu doğru yola iletmez!"
(Mâide 5/51)
DEVAM EDECEK!... Ama siz bundan sonraki âyetleri aynı mantık ile değerlendirip,
yasakları tesbit edebilirsiniz.